İZMİR – İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın yıldönümünde katledilenleri anmak üzere bir protesto düzenledi.
Alsancak Tren Garı önündeki 10 Ekim Anıtı’nda toplanan yüzlerce kişi, anıtın etrafını katledilenlerin fotoğrafları ile donattı. Açıklamaya çesitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da katıldı.
10 Ekim’de katledilenler başta olmak üzere özgürlük, barış ve demokrasi uğraşında hayatını yitirenler anısına hürmet duruşu yapılan anmada, katledilenlerin isimleri okundu. Ayrıyeten Ankara’da bugün yaşanan polis saldırısı da protesto edildi.
‘BARIŞI TALEP ETMENİN BU KADAR AĞIR BEDELLERİ OLACAĞI VARSAYIM EDİLEMEZDİ’
Açıklamada kelam alan Mesut Bak’ın eşi Evrim Bak, ülkedeki savaş ortamına karşı barış isteyenlerin yedi yıl evvel katledildiğini söz ederek, yaşananları unutmadığını vurguladı. “Kızım babasız kaldı, bunun acısını asla unutmayacağım. O devirde her gün mevt haberleri geliyordu. Bunlar olmasın diye Mesut Ankara’ya gitti. ‘Barış’ demenin, talep etmenin bu kadar ağır bedelleri olacağı varsayım edilemezdi” diyen Bak, adalet talebini yineledi. Dilan Sarıkaya’nın babası İzzet Sarıkaya ise “Biz acımızı orada gömdük. Artık çaba günü” diyerek, 10 Ekim davasına sahip çıkma davetinde bulundu. 10 Ekim davası avukatlarından Hasan Hüseyin Konutun de yedi yıldır süren yargılama sürecini anlatarak, kamu vazifelilerinin ihmali olmadan bu katliamın gerçekleşmesinin imkansız olduğunu tabir etti.
‘GÖZ RENGİMİZ NE OLURSA OLSUN GÖZYAŞLARIMIZ TIPKI RENK’
Kitle ismine açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memis Sarı, Bundan tam yedi yıl evvel, baskı ve sindirme siyasetleri üzerine şurası saltanatlarını sürdürmek isteyenlerin, Diyarbakır ve Suruç’un akabinde 10 Ekim 2015’te Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ mitingini kana buladığını söyledi. 104 kişinin hunharca katledildiğini hatırlatan Sarı, katliamın akabinde bugüne kadar tek bir kişinin bile istifa etmediğini ve tek bir sorumlunun dahi mahkemelerde hesap vermediğini belirtti.
Katillerin kim olduğunu anlamak için katliamın kimleri ve neyi hedeflediğini görmenin kâfi olduğunu söyleyen Sarı, şöyle devam etti: “Yedi yıl evvel ülkemizin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına her köşesine acı düştü. Ancak göz rengimiz ne olursa olsun gözyaşlarımız her zamanki üzere tıpkı renkti. Ağıtlarımız hangi lisanda yakılırsa yakılsın daima tıpkı acıyı anlattı. Bu ülkede barış istemenin bedelinin ağır olduğunu biliyorduk ki bu bedeli 104 canımızla ödedik. Bu yabanî katliamı yapanlar da yaptıranlar da kesinlikle bedelini ödeyecektir. Barış isteyenleri kana bulayanlar, barışı katledenler bu ülkenin aydınlık geleceğini bombalayanlar er ya da geç hesap verecektir. Bu katiller her ne yaparlarsa yapsınlar saltanatları yıkılacaktır. Kalleşçe vurarak, öldürerek, bizi kardeşlikten, barıştan vazgeçireceğini sananlar bilsin ki ağıtlarımızla, gözyaşlarımızla, acılarımızla ve umutlarımızla birleşmeye devam edeceğiz 10 Ekim’de yitirdiğimiz güvercinlerimizi anarken şunu bir kere daha hatırlatalım ki; barış içinde, eşitçe, özgürce, insanca yaşanan bir ülke için uğraş etmek, 10 Ekim’de yitirdiğimiz barış güvercinlerimize borcumuzdur. Er ya da geç, katiller kaybedecek, emekten, barıştan ve demokrasiden yana olan bizler kazanacağız.”
