Suriye bahisli Astana görüşmelerinin 19’uncusu sona erdi. Astana görüşmelerinin garantörleri Türkiye, Rusya ve İran, ortak bildiri yayımladı. Bildiride, tarafların son memleketler arası ve bölgesel gelişmeleri ele alarak Suriye krizinin barışçıl tahlilinde Astana sürecinin öncü rolünün vurgulandığı belirtildi. Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğüne, BM Kuralı’nın emel ve prensiplerine olan sarsılmaz bağlılıklarını teyit ettiklerinin aktarıldığı bildiride, “Bu unsurlara tüm taraflarca hürmet gösterilmesi ve uyulması gerekliliğinin altını çizmişlerdir” denildi.
‘KAMPLARI AMAÇ ALAN AKINLAR KINANDI’
AA’nın aktardığına nazaran bildiride, şu sözlere yer verildi: “Masum can kayıplarıyla sonuçlanan sivil tesisleri ve ülke içinde yerlerinden edilmiş şahısların (IDP) barındığı kampları amaç alan akınlar da dahil olmak üzere, Suriye’nin çeşitli yerlerinde terör örgütlerinin ve bunların farklı isimler altındaki temaslı kümelerinin artan varlık ve faaliyetlerini kınamışlardır. Suriye’nin kuzeyi ile ilgili bütün düzenlemelerin tümüyle uygulanması gerektiğinin altını çizmişlerdir.”
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki durumun detaylı gözden geçirildiği belirtilen bildiride, bölgede sürdürülebilir olağanlaşmanın sağlanması ve kelam konusu bölge ile etrafındaki insani durumun güzelleştirilmesi için daha fazla uğraş gösterme konusunda anlaştıkları ve alanda sükunetin sağlanması için İdlib’le ilgili bütün mutabakatların tümüyle uygulanması gerektiği vurgulandı.
‘PETROL GELİRLERİNİN AKTARILMASINA ZITLIK YİNELENDİ’
Bildiride, Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumu ele aldıkları belirtildi ve şöyle denildi:
“Gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere terörle çaba kisvesi altında alanda yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü teşebbüsü reddetmişlerdir. Suriye’nin birliğini zayıflatmayı amaçlayan ve hudut ötesi hücumlar ve sızmalar dahil olmak üzere komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden Fırat’ın doğusundaki ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını yinelemişlerdir.
Suriye’ye ilişkin olması gereken petrol gelirlerinin yasa dışı olarak ele geçirilmesine ve aktarılmasına karşı olduklarını yinelemişlerdir; kuzeydoğu Suriye’deki gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere terör oluşumlarını destekleyen ülkelerin hareketlerini kınamışlardır.”
‘SIĞINMACILARIN GERİ DÖNÜŞÜNÜN KOLAYLAŞTIRILMASI’ ÇAĞRISI
Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş şahısların, Suriye’deki asıl ikamet yerlerine inançlı, istekli ve onurlu geri dönüşlerinin memleketler arası insancıl hukukla uyumlu olarak kolaylaştırılmasının gerekliliğinin altı çizilen bildiride, “Bu bağlamda memleketler arası topluma, Suriyeli sığınmacı ve yerinden edilenlere yönelik gerekli dayanağı sağlama davetinde bulunmuşlar ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ile başka milletlerarası uzman kuruluşlar dahil olmak üzere ilgili tüm taraflarla teması sürdürmeye hazır olduklarını teyit etmişlerdir” sözleri kullanıldı.
Bildiride, Suriye’deki insani durumdan duyulan derin kaygı vurgulanarak şu sözlere yer verildi: “Diğer konuların yanı sıra belli bölgeler için yaptırım muafiyetleri yoluyla uygulanan ve ayrılıkçı gündemlere yardımcı olarak bu ülkenin parçalanmasına yol açabilecek her türlü ayrımcı tedbirler de dahil olmak üzere memleketler arası hukuka, memleketler arası insancıl hukuka ve BM Kaidesi’ne karşıt tüm tek taraflı yaptırımları reddetmişlerdir.” (DIŞ HABERLER)
