Başörtüsü özgürlüğü “yasa ile mi anayasa değişikliği ile mi teminat altına alınsın” tartışmasına ANAP iktidarında da hükümette yer alan Cemil Çiçek de katıldı. 1988-2008 yılları ortasında başörtüsü özgürlüğü konusunda Meclis gündemine gelen 3 kanun değişikliğinin hazırlanmasında vazife yapan Çiçek, Hürriyet muharriri Sedat Ergin’e yaptığı açıklamada, geçmiş tecrübelerini anlattı, bahsin uzlaşma ile çözülmesi gerektiğini belirtti.
Önceki denemelerde AK Parti’ye kapatma davasına kadar uzanan bir veto süreci yaşandığını hatırlatan Çiçek, şöyle konuştu: “1988’de başlayan süreç giderek kartopu üzere öteki sorunları beraberinde getirdi. Bakın 1988’den 2008’e kadar geçen mühlet içinde Türkiye’de maalesef bu bahis çözülemeyip kangren haline geldiği için kamplaşmalara, kutuplaşmalara, hak mağduriyetlerine sebebiyet verildi. Devlet dairelerinde vazifeden atılmalar oldu, üniversitelerde kayıtlar silindi. İmkânı olanlar lakin yurtdışında okuyabildiler. Büyük bedeller ödenerek bu sorun devam etti. Kanun çıkarmak yerine keşke Turgut Bey’in dediği üzere uzlaşma ve el sıkma biçiminde yapabilseydik.
Bir bahiste haklı olmak yetmiyor. İş yapış şekliniz da kıymetli. İşinizi haklılığınıza hak verdirecek bir adapla yapmak, onu daha kolay ve daha kalıcı kılar.
Başörtüsü konusunda yaşadıklarımızla ilgili geriye dönük olarak baktığımda bunları görüyorum. Biz hiçbir sıkıntıyı bugün yeni bir durum olarak yaşamıyoruz. Biz siyasetçiler dünden ders almak istemiyoruz. Şu anlattıklarımız… Keşke bunları düşünerek, hatırlayarak bu üzere mevzuları gündeme getirebilsek; memlekete o takdirde daha büyük hizmet yapmış oluruz, toplumun da huzurunu kaçırmamış oluruz.” (HABER MERKEZİ)
