Nur Kaplan
ANKARA – Eğitimciler, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı uzun müddettir uğraş ediyor. Anayasa Mahkemesi’ne taşınan kanun, heyetin Ulusal Eğitim Bakanlığı ve üye sayısı en yüksek olan üç büyük eğitim sendikasının dinlenmesiyle karara bağlanacak. Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen), Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) ve Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası’nın (Eğitim-Sen) dinleneceği mahkemede, eğitim sendikaları kanuna karşı sunum yapmaya hazırlanıyor.
Eğitim-Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal edilerek tekrar düzenlenmesini isterken, Eğitim Bir-Sen var olan kanunun ‘kıymetli’ olduğunu tabir ederek, 80 unsurluk teklif ve öğretmenlerin imtihana doğal olarak değil, kıdemine bağlı olarak kademelendirebileceğini savunacak. Anayasa Mahkemesi’ne gitmeye hazırlanan Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ait mahkemede yapacakları teklifleri anlattı.
‘ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU BİZATİHİ KIYMETLİ’
Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Meclis’ten geçmesinin akabinde birtakım düzenlemeler yapılması gerektiğine yönelik Ulusal Eğitim Bakanlığı ile görüşmeler yaptıklarını, kanununun ‘bizatihi kıymetli’ olduğunu belirtti. “Kamuda çalışanlar hizmet sınıflarına ayrılır. Bu kanun ile öğretmenlik bütün dünyada olduğu üzere ülkemizde de bir meslek mesleği olarak tanımlanmış oldu” diyen Selvi, şöyle devam etti:
“Bazen şu karıştırılıyor, ‘öğretmenlik saygın bir meslek’ elbette saygın bir meslek. Öğretmenlerle ilgili çok fazla kanun var ancak hiçbiri meslek, ihtisas mesleğine kavuşturmuyor. Ulusal Eğitim Temel Kanunu da değerliydi, o bile bir meslek kanunu niteliğinde değildi. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu düzenleyenler de eksikliklerini lisana getirdiler. Bakanlığın kimi açıklamalarında da ÖMK’ya dair ek düzenlemeler yapacakları belirtildi.”
‘CHP’NİN ÖMK İTİRAZINDA MESLEK BASAMAKLARI İMTİHANI YOK’
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Öğretmenlik Meslek Kanunu’na itirazını 12 husus ile Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğünü lakin ‘Kariyer Basamakları Sınavı’na ait bir teklif sunulmadığını söz eden Selvi, “12 unsurluk itirazda imtihan yok, imtihan puanı yok. Anayasa Mahkemesi’ne bu durum da götürülmeliydi. Öğretmenlerin hisleriyle kimse haksız biçimde oynamamalı. Hiçbir bilgiye dokümana dayanmadan büsbütün provokatör davranışlar içinde olunmamalı” dedi.
‘80 CİVARINDA EK UNSUR, DÜZENLEME VE EKLEME YAPILMASI GEREKİYOR’
Anayasa Mahkemesi’nin üç büyük sendikayı ve MEB’i dinlemek istemesini ‘değerli’ bulduklarını söz eden Selvi, “Hukuk ünitelerinin bir şeye karar verecekleri vakit etkilenecek kitlenin en azından yasal temsilcilerinin görüşünü alması kıymetli. Şimdi bize gelmiş bir tebligat yok. Biz esasen kanunda birtakım değişiklikler için konularla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyerek, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ait mahkemede sunacakları tekliflerden şöyle bahsetti:
“Kanunda eğitim yöneticileriyle ilgili değişiklikler olması gerekirdi. Özel okullarda çalışan öğretmenlerin durumları düzenlenmesi gerekiyordu. Şiddetle karşılaşıldığında hem ceza hem de meslek kanununda en azından sıhhat hizmetinde düzenleme yapılmasını ve kanuna yerleştirilmesi gerektiğini öneriyoruz. İstihdamda zahmet çekilen yerler desteklenmeli, bölgeler ortası eğitim farklılıklarını kaldırmak için ekstra düzenlemeler gelmeli. Bize nazaran şu anki meslek kanunu bir çerçeve düzenlemeden ibaret. Meslek kanununa bizim değerlendirmemize nazaran ek olarak 80 civarında unsur ile düzenleme ve ekleme yapılması gerekiyor.”
‘8 YILLIK ÖĞRETMENLER UZMAN, 12 YIL ÇALIŞANLAR BAŞÖĞRETMEN OLMALI’
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ait Eğitim Bir-Sen’in teklifinin 8 yıl hizmeti geçenlere uzman öğretmenlik, 12 yıl öğretmenlik yapanlara başöğretmenlik unvanlarının verilmesi olduğunu söyleyen Selvi, meslek basamaklarının ‘doğru’ olduğunu lakin imtihan olarak değil hizmet yılı temel alınarak düzenlemesi gerektiğini söyledi. Selvi, şunları kaydetti:
“Sınava genel olarak itiraz var. Aşağı üst bütün sendikaların önerdiği hizmet yılına dayalı bir düzenleme yapılmalı. Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde direkt Meslek Basamakları İmtihanı ile ilgili bir husus maalesef yok. Anayasa Mahkemesi, inşallah bizim daha geniş çerçevede bir sunum yapmamıza imkân verir. Meslek basamakları öğretmenler ortasında kast sistemi oluşturabilir deniyor. Bu fiilen olmaz. Bütün öğretmenler, alan bilgisine ve yeterliliğine sahip olarak misyonlarını yapıyor. Üniversitelerde de profesörler, öğretim üyeleri derse giriyor. Herkes dersin âlâ öğrenilmesini odaklanıyor.”
‘DİĞER SENDİKALARLA, SENDİKACILIK NEZAKETİNDE GÖRÜŞMEYE AÇIĞIZ’
Anayasa Mahkemesi’nde görüşülecek Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu için öbür eğitim sendikalar ile ‘kendi aralarında’ değerlendirmeler yapabileceklerini söyleyen Selvi, “Bazen anlaştığımız bazen anlaşamadığımız bahisler olur. Geçmişte Memur-Sen öncülüğünde ‘Emek Platformu’ kurmuştuk. Kimi vakit birlikte tertipler yapıyoruz. Değerli olan yetkili heyetlerce, sendikaların kendi konseyleriyle yaptığı değerlendirmeler. Bu çeşit ortaklaşmalar kelam konusu olursa bağlantıya açığız. Önemli olan eğitim çalışanlarının, kamu çalışanlarının kazanması” diyerek şöyle devam etti:
“Sadece Eğitim-Sen değil, birtakım sendikalar da davette bulundu. Her davete iştirak etmemiz gerekir diye bir şey yok. Davetler bu türlü olmaz. Sonucu elde etmekten daha çok alana ileti vermek için yapılan birtakım yaklaşımları gerçek bulmayız. Kamuoyu önünde ‘biz herkesi çağırdık’ deniyor. Biz kimsenin taraftar kitlesi değiliz. Hiçbir sendikaya toplumsal medyadan ve gösteri prosedürleri kullanılarak kamuoyu önünde ‘şuraya çağırıyorum’ yaklaşımı olamaz. Sağlıklı yaklaşımlar değil. Bunların nezaket içinde olması gerekir. Başka sendikalarla görüşmeye açığız lakin sendikacılık nezaketi çerçevesinde.”
