Danıştay 10’uncu Daire Lideri Yılmaz Akçil, Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki söyleşiye katıldı. ‘Adalet bilinci’ söyleşisinde son sınıf öğrencilerine hakimlik-savcılık imtihanları başta olmak üzere mesleksel tavsiyelerde bulunan Akçil, “gülümseyen bir hukukçu olmanın değerine” dikkat çekti.
DHA’nın haberine nazaran, öğrencilerden gelen hakim-savcılık sınavıyla ilgili sorulara yanıt veren Akçil, “Mülakat sorularını çabucak ‘biliyoruz’ diye atlamayın. Bir düşünün. Kesinlikle aldatıcı, tuzak içeren sorular vardır orada. Onu anlayıp söylerseniz heyette bir karşılık bulur. Hem idari hem isimli yargılarda husus ayırmayız. Mülakatta olabildikçe soruları anlayın, düşünün. Zira anlayacağınız her söz not alınır. O, 7 kişi meslekte belirli kıdeme ulaşmış insanlardır” dedi.
‘YAŞLI BEŞERLER BİLE SİZ KONUŞMADAN KONUŞMAZLAR’
Öğrencilerden hakim-savcı olmalarını isteyen Akçil, “Hakim, savcı olmanızı isterim. Hukuk fakültesi mezunları içerisinde yapılacak işlerin başında bu geliyor. Ben tekrar doğmuş olsam, hayata yine gelmiş olsam, yine fırsat verilse ‘ne iş yapmak istersin’ diye ‘idari yargı hakimliği’ derim. Hiç pişman olmadım. Yani 32 yıldır yönetim mahkemelerinde, vergi mahkemelerinde çalıştım. Danıştay’da çalışıyorum. Daima Allah’a şükrediyorum; ‘iyi ki bu mesleği yapıyorum’ diye. Prestijli bir meslek. Nereye gitseniz herkes hürmet gösterir, başköşeye sizi oturturlar. Yaşlı beşerler bile siz konuşmadan konuşmazlar” diye konuştu.
Duruşmalarla ilgili de konuşan bulunan Akçil, “Duruşmalara gelen taraflar, boynu büküktür, vereceğiniz karara bakarlar ve daima adalet isterler, tek istedikleri. Bu hata işleyen için de değerli, olağan yaşayan için de değerli. Adalet her an, her tabanda gerekli bir his. Baba evlat ortasında adil olmak durumunda. Evlat, başta anne babası olmak üzere kardeşler ortasında adil olmak durumunda. Bireyden, aileden başlayan iş hayatıyla genişleyen tüm topluma yansıyan bir istikamettir adalet. Her an adalet ve adil olmak” tabirlerini kullandı.
‘DURUŞMA DIŞINDA GÜLÜMSEYİN’
Hukukçuların ‘asık hız, hiç gülmeyen, kimseye selam vermeyen, kimseyi beğenmeyen’ beşerler olarak algılandığını kaydeden Akçil, “Mümkünse gülümseyin. Duruşma anında değil. Duruşmanın ciddiyeti olacaktır. Onun dışında gülümseyin. Çalışanınız, etrafınız, iş için gelen bireyler sizi gülümseyen bir hukukçu olarak görsünler. Asık hızlı değil. Gülümseyin” tavsiyesinde bulundu. (HABER MERKEZİ)
