ANKARA – DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla ‘Sosyal Siyasetler Hareket Planı’nın ikincisini açıkladı. Planın detaylarını partinin Toplumsal Siyasetler Lideri Selma Aliye Kavaf anlattı.
Toplantıda konuşan Babacan, “Anlayışımız; yardım eden değil, yardımcı olan devlettir” dedi. Kendisinden sonra vazife yapan bir bakanın “Öyle bir miras bırakmışsınız ki yiyoruz bitmiyor” dediğini açıklayan Babacan, yoksulluk hududunu paylaşan Türk-İş’e baskı yapıldığını söyledi.
‘YOKSULLUK HUDUDU, MİNİMUM FİYATIN 4,5 KATINI AŞMIŞ DURUMDA’
Konuşmasında özgür ve güçlü Türkiye’nin yolunun toplumsal adaleti sağlamaktan geçtiğini söyleyen Babacan, “Sosyal adalet gayretimizden vazgeçmeyeceğiz. ‘Yardım eden değil, yardımcı olan devlet’ anlayışıyla hareket edeceğiz. Neredeyse ortalama fiyat haline gelen minimum fiyat, açlık sonunun altında. Yoksulluk sonu, taban fiyatın 4,5 katını aşmış durumda. Türk-İş bunu 40 yıldır açıklıyor. Bunu açıkladığı için son vakitlerde gitgide daha çok baskıyla karşı karşıya kalıyor. Fakat milyonlarca çalışanın temsilcisi olacaksınız bunu dosdoğru açıklamak zorundasınız. Hükûmet de onlara doğruyu söyledikleri için baskı yapıyor. Bu devirde dik durabilmek, doğruyu söyleyebilmek en önemlisi” sözlerini kullandı.
‘ÇOCUK SANDIĞI UYGULAMASINI YÜRÜRLÜĞE KOYACAĞIZ’
Eylem planının detaylarını DEVA Partisi Toplumsal Siyasetler Lideri Selma Aliye Kavaf paylaştı. Kavaf, konuşmasında “Anayasa değişikliği teklifimizin birinci hususu: ‘İnsan haysiyeti dokunulmazdır.’ İnsan elbette bir gün düşebilir ve insanı düştüğü yerden, insan haysiyetine yaraşır halde kaldırmak; toplumsal devletin temel prensibidir” dedi.
Kavaf, çocuklar için ailelere verilen nakdi yardımlarda “Çocuk Sandığı” uygulamasını yürürlüğe koyacaklarını, kronik hastalığı nedeniyle aygıta bağlı formda hayatını sürdüren vatandaşlara sağlanan elektrik tüketim dayanağını harcanan elektrik ölçüsüne endeksleyerek artıracaklarını kelamlarına ekledi.
Açıklamasında, 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifi’ne dair “Bütçe Genel Kurul’a indi. O bütçede 547 milyar TL faiz ödemesi var. Bu yılki 330 milyar TL yetmedi. En az bir o kadar da kur farkı ödeyecekler. 650 milyarı 85 milyon vatandaştan vergilerle topluyor, heybeye dolduruyor, o heybeyi olduğu üzere esasen parası olana veriyor” sözlerini kullanan Babacan pakete ait kelamlarını şu sözlerle sürdürdü:
ÜLKE SURVIVOR SETİNE DÖNDÜ: Koskoca ülke Survivor setine döndü. Dün İstanbul’dan Ankara’ya dönerken mola verdik. Bir TIR sürücüsü geldi yanıma. Emekli, 65-70 yaşlarında. ‘TIR sürücülüğü yapmasam geçinmem mümkün değil. 4500 lira emekli maaşı alıyorum’ dedi. Emekli vatandaşımız o yaşta yollarda direksiyon sallayarak hayatta kalmaya çalışıyor. Hani toplumsal devlet?
BİR ‘BAKAN O DENLİ BİR YİYORUZ Kİ BİTMİYOR’ DEDİ: 11 yıl bu ülkenin iktisadını yöneten grubun başında oldum. İbrahim Çanakcı Beyefendi iktisat idaresinde teknik grubun başındaydı. Misyonumuzu, devasa bir muvaffakiyet kıssası bırakarak devrettik. Benden sonra misyona gelen bir bakanın sözünü söylüyorum: ‘Sayın Liderim, o denli bir miras bırakmışsınız ki yiyoruz yiyoruz bitmiyor’ dedi. İsmi bilinmeyen kalsın. Hamdolsun sayısız hizmetlerde bulunduk. Kusurlarımız da oldu fakat ders alarak DEVA Partisi’ni kurduk. En kıymetli başarılarımızdan birisi mutlak yoksulluğu sıfırlamamızdı. Bu büyük utanca son verdik. Bugün ne yazık ki tekrar geldi.
HALKI KENDİNE BAĞIMLI KILMAYA ÇALIŞANLARLA ÇABA EDİYORUZ: Fakirleşen halkı kendine bağımlı kılmaya çalışanlarla, vatandaşın başını kaldırmasına bile imkân vermeyen bu ortamdan siyasi nema elde etmeye çalışanlarla uğraş veriyoruz. 85 milyonu geçim kaygısına sürükleyen otoriter ittifakla gayret ediyoruz.
BİZİM KİTABIMIZDA ‘ALTTA KALANIN CANI ÇIKSIN’ DİYE BİR ŞEY YAZMIYOR: İktidar temelsiz bir dehşet yayıyor. Mesela ne diyorlar? ‘İktidar değişirse toplumsal yardımlar kesilir’ diyorlar. Bu türlü bir şey yok. Bu iktidarın en büyük palavrasını afişe ediyorum. Yapılan yardımlara, kazanılmış haklara göz dikecek hiç kimseye biz geçit vermeyiz. DEVA Partisi buna hiçbir vakit müsaade etmez. İktidar gereksinim sahiplerinin siyasi görüşünü anlamaya çalışıyor. ‘Bizden mi, değil mi’ diye bakıyor. Parti teşkilatını yardım için gerekli bir durak olarak ortaya sokuyor. Biz bu adaletsizliğe son vereceğiz. Bizim kitabımızda ‘Altta kalanın canı çıksın’ diye bir şey yazmıyor. Biz, muhtaçlık sahiplerine ‘asgari gelir desteği’ sağlamaktan bahsediyoruz. Dünyanın konuştuğu bir model.
HER HANEYE BİR TOPLUMSAL HİZMET UZMANI ATAYACAĞIZ: Evvel her haneye bir toplumsal hizmet uzmanı atayacağız. O arkadaşlarımız gidecek, kapıları çalacak. ‘Bir gereksiniminiz var mı?’ diyecek. Devlet vatandaşın ayağına gidecek. Meskene giren parayla meskene girmesi gereken parayı karşılaştıracak. Gelir yetersizse, farkı devlet kapatacak. DEVA Partisi yardımları artıracakmış, bu türlü mi olur’ diyenler olduğunu görüyorum. Evet, biz bu derin yoksulluk girdabından lakin bu türlü çıkacağız. Her birimizin harcamasından, karından alınan vergileri devleti batırma projelerine değil, vatandaşlarımıza ayırarak ekonomiyi ayağa kaldıracağız.
MUTLAK YOKSULLUĞU TEKRAR SIFIRLAMAK BOYNUMUZUN BORCU: Bizim için en değerlisi; insanlarımızın devlet yardımlarına ve takviyelerine muhtaçlığı olmadan hayatlarını sürdürebilmeleri. Kendi imkânlarıyla, kendi çalışmalarıyla, kendi gelirleriyle ayakta durabilmeleri. Asıl amacımız ülkeyi o denli bir refah noktasına ulaştırabilmek. Mutlak yoksulluğu tekrar sıfırlamak boynumuzun borcu. Bu çok süratli yapacağız. Bizim anlayışımızdaki devlet; yardım eden değil, yardımcı olan devlettir.
DÜNYA YAŞLI HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NİN HAZIRLANMA SÜRECİNİ BAŞLATMAYI HEDEFLİYORUZ: Yaşça büyük vatandaşlarımızın kendi ayakları üzerinde durabilen, isteklerini ve muhtaçlıklarını çarçabuk karşılayabilen, saygın beşerler olmasını çok önemsiyoruz. Dünyada bir boşvermişlik var. Birleşmiş Milletler nezdinde yaşlı haklarını koruyan bir kontrat yok. Türkiye olarak kolları sıvayacağız. Dünya Yaşlı Hakları Sözleşmesi’nin hazırlanmasıyla ilgili bir süreci başlatmayı hedefliyoruz. Gün gelecek, herkes yaşlanacak. Bunu unutmayacağız, gençler.
NAFAKA ALANLARIN 65 AYLIĞI ALMASININ ÖNÜNDEKİ MAHZURLAR KALDIRILACAK: Nafaka alanların 65 yaş aylığı almasının önünde mahzurlar var. İşin özü emeklilikse 65 hakkıyla nafaka hakkının eş vakitli yürürlükte olması lazım. Bunu yapacağımızı ilan ediyoruz. Daha evvel; meskende bakım aylığı alanların, genel sıhhat sigortası primlerini ödeyeceğimizi, geçmişe yönelik borçları sileceğimizi söylemiştik. Artık de bakım hizmetlerini üstlenen vatandaşlarımızın karşılaştığı zahmetleri giderme istikametinde ekleme yaptık: Meskende bakım hizmetini sağlayan aile üyelerine bakım eğitimlerini ve ruhsal yönlendirme dayanaklarını devlet fiyatsız sağlayacak.
ESNAF KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNDEN FAYDALANACAK: Toplumsal güvenlikte; Esnaf Ahilik Sandığı’na dahil esnafın kısa çalışma ödeneğinden faydalanmalarını sağlayacağız. Ayrıyeten SGK ödemesi kapsamında olmayan ve kanser tedavisinde kullanılan akıllı ilaçların bedelini devletin karşılayacağını ortaya koymuş durumdayız. Özel bölümde dinlenme hakkıyla, mola müddetleriyle ilgili sıkıntılar var. Biliyoruz. Kesinlikle güzelleştirilmesi gerekiyor. Ayrıyeten ILO’nun 173 sayılı ‘İşçi Alacaklarının Korunmasına Ait Sözleşmesi’ var. Şayet bir işyeri sıkıntı duruma düştüyse, bunun telafisiyle ilgili önceliğin çalışanlara verilmesi gerektiğini söylüyoruz. (DUVAR)
