Kayyım idaresindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, çeşitli periyotlarda ticari taksi plakası alan lakin kent kapasitesi nedeniyle plakalarını pasife alan 528 hak sahibinin, plakalarını etkinleştirme isteğine karşı 300 bin TL istedi. Lakin hak sahiplerinin kendilerinden 300 bin TL istendiğine karşı açıklama yapan Büyükşehir Belediyesi yetkilileri olayı inkâr ederek, 16 Aralık’ta yapılacak kura çekimiyle plakaların maliklerine teslim edileceğini öne sürdü. Lakin, ortaya çıkan dokümanlar, Büyükşehir Belediyesi’nin hak sahiplerinden kuralsız, istekli bağış ismi altında zorla 300 bin TL fiyat aldığını kanıtladı.
Mezopotomya Ajansı’nın haberine nazaran belediye, maliklerden imzalattığı bir evrak ile istekli koşulsuz bağışta bulunduğuna dair beyan istedi. “Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığına” diye başlayan yazılı beyanda, Ekte sunduğum dekontta………………………. TL istekli (şartsız) bağışta bulundum. Gereğini arz ederim. …./…../2022″ sözleri yer aldı. Yazılı beyanla birlikte, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin taleplerini maliklerden para istemesinde aracı olan Diyarbakır T Plaka Hak Sahipleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (DİTHAK-DER) mecburî bağış için dernek panosuna astığı yönergede, atılması gereken adımları anlattı. Yönergede, hak sahiplerinden Vakıfbank Merkez Şubesi’nde TR0001 5800 7284 6914 86 numaralı IBAN hesabına para yatırılması istendi. Yönergede, ayrıyeten el yazısıyla “Plaka kimin adınaysa yalnızca ismi yazılacak. Dekontta yalnızca kuralsız bağış yazılacak dekontla birlikte derneğe gelinecek” denildi.
KENDİSİ DE MECBURÎ BAĞIŞ ALDI
Ancak ortaya çıkan evraklara karşın T plaka mağdurlarının haklarını savunmak için kurulan ve kendisi de plakası etkinleştirilen her bir T plaka sahibinden 20 bin TL mecburî bağış alan ve toplamda 10 milyon 560 bin TL mecburî bağış toplanması beklenen DİTHAK-DER Lideri Ahmet Arslan, rüşvete zorlanan hak sahiplerinin durumunu gündeme taşıyan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ı gaye aldı.
T plaka sahiplerinin takviye vermeyerek katılmadığı bir basın açıklaması düzenleyen Arslan, kayyımın mecburî bağışını savundu. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde birkaç idare konseyi üyesi ile basın açıklaması yapan Arslan, “2010 yılında periyodun HDP’li Belediye Lideri Osman Baydemir toplamda 914 ticari taksi plakasını iptal ettirirken Sayın Paylan nerede idi?” sorusuyla mağdurları destekleyen Paylan’ı gaye aldı.
‘ANLAŞMA YOLUNA GİDEREK BAĞIŞTA BULUNDUK’
Plakalarının etkinleştirilmesi istemiyle dernekleşmeye gittiklerini savunan Arslan, “İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Etraf ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum, Vilayet Valimiz Sayın Ali İhsan Su ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterimiz Sayın Abdullah Çiftçi, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Recep Tayyip Erdoğan’ın iradeleri ile plakalarımız için verilme kararı alındı. Bizler yani, 190 üyemiz yapılan insanlığa karşı büyükşehir belediyesi ile mutabakat yoluna giderek bağışta bulunmaya karar verdik” tabirlerini kullandı.
‘BAĞIŞI YAPACAĞIZ DEDİKTEN SONRA YOLLAR AÇILDI’
Bir basın mensubunun bağışın mecburî alındığı istikametindeki soruya Arslan, “Öyle bir şey kelam konusu değil, büsbütün gönül isteğimizle olmuştur. Belediyede yahut rastgele bir kurumda bir gelip başımızda durup silah zoruyla bunu yapın diyen yoktur. Biz 190 tane dernek üyesi istekli olarak Belediye Liderlerimiz ve vilayet valimizle görüştükten sonra, ‘Bu bağışı yapacağız’ dedikten sonra bize bu yollar açıldı. Ve biz de istekli olarak bu bağışı belediyemize, kurumumuza yapmakla bu işe başladık” savunmasında bulundu.
‘BİZE YOL AÇTILAR’
Bağış sahiplerinin tümünün tıpkı sayı olan 300 bin TL bağışta bulunma kararının tesadüf mı ya da bir karar sonucu mu olduğu istikametindeki soruya ise Arslan, “Bu elbette tesadüf değildir. Bunu biz kendimiz, dernek idaresi ve üyeleri birkaç kere toplantı yapıp istişare halinde karar kıldık. Ve bunu belediyemize sunduk. Kendileri de bize yol açtılar ve bu biçimde gerçekleşti” karşılığını verdi.
ELDEN PARA ALDIĞINI KABUL ETTİ
DİTHAK-DER’in hak sahiplerinden valilik onayı olmadan, makbuzsuz elden aldığı 20 bin TL zarurî bağışı evvel kabul eden, sonra valilik müsaadesi hatırlatılınca inkar eden Arslan, “Dava süreci var. Yaklaşık 2 yıldır derneğin kuruluşu ve devam edişi var. Burada aslında bağış dediğimiz şu: Hem avukatlarımız var. İstanbul’dan tuttuğumuz avukat ofisimiz var. Artı burası var. Ve 3 tane de master çalışması yapmışız. Burada hukuk noktasında gayret veren avukatlarımız var. 2 tane hukuk ofisimiz var. 3 tane de kent planı master çalışması için ödemeler var. Yani bunlar bağış değildir” diye konuştu.
Arslan, bağış için valilik müsaadesi ve makbuz mecburiliği hatırlatılınca hak sahiplerinden para almadıklarını söyledi. (HABER MERKEZİ)
