Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Vilayet Örgütü, vilayet örgütüne yönelik atak gerçekleştiren ve Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’in yargılandığı son duruşmada “ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası” ve 9 yıl mahpus cezası almasına ait vilayet binasında basın toplantısı sistemdi. Açıklamanın yapıldığı salona, “Deniz Poyraz davası biz bitti demeden bitmeyecek” pankartı asıldı. Toplantıya HDP Êlih Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Deniz Poyraz’ın ailesi ve dava avukatlarından Fatma Demirer katıldı.
‘BABASI SANIK OLMALI ŞAHİT DEĞİL’
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere nazaran, dava sürecinde yaşananlara ait konuşan dava avukat Fatma Demirer, “Soruşturma etabından bu cinayetin bir kişinin yapamayacağını, birlikte hareket ettiğini söyledik. Bu katilin, lüks otellerde, olay yerinde keşif yapacak lüks bir yetkinlikte bir kişi değil. Katil daha evvel Suriye’ye gitmiş, eğitim almış nasıl böylesi bir olayı tek başına yapmış olabilir. Olaya ait taleplerimizi savcılık taleplerimizi kabul etmedi. Bu kovuşturma etabında da devam etti. Sanığın meskeninde alınan telefonun imajı alınıp babasına veriliyor. Babası sanık olarak yargılanması gerekirken şahit olarak dinlendi. Failin arkadaşları şahit olarak yazıldı. Sonradan birden fazla şahit olmaktan vazgeçtiler. Bunların sanık olması gerekirdi” dedi.
‘DAVA KAÇIRILDI’
Beşinci duruşmadan itibaren yaşananları anlatan Demirer, yüzlerce avukatın savunma haklarının engellendiğini söyledi. Baro liderleri dahil hiçbir avukatın salona alınmadığını anımsatan Demirer, “Bizim yokluğumuzda yargılama süreci devam etti. Sorular soruldu ve karar verildi. Evet bir tetikçi, fail var ancak tek başına yapmış olamaz. Kaçak bir duruşma yapılmış. Biz avukatlar olarak maddi gerçeğin bu olmadığını düşünüyoruz. Mahkeme hukuka karşıtlığa devam etti. Biz mahkeme heyetinin değişmesini istedik lakin bu yapılmadı. Duruşma saati ondaydı lakin mahkeme lideri saat 11 talimat evrakı koymuş demek ki karar evvelden verilmiş. ‘Karar verelim kurtulalım’ korkusu içerisinde olmuşlardır. Belge mahkeme liderinin sorumluluğundayken, sorumluluğu diğerine atamaz. Biz avukatlar olarak tüzel çabamızı sürdürmeye devam edeceğiz. Toplumla birlikte hukuksal bir sonuç alıncaya kadar gayretimiz sürecek. Biz bütün üst mahkemelere bu süreci taşıyacağız” diye konuştu.
‘POLİTİK CİNAYET’
Daha sonra kelam alan HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, politik cinayetlerin, 1980 ve 1990’lı yıllarda da Türkiye’de yaşandığını ve cezasızlık siyasetleri nedeniyle bugün de devam ettiğin söyledi. Başaran, “Türkiye’nin 3’üncü muhalefet partisinin üyesi bir arkadaşımızı parti binamızda katledildi. Kolluğun kendisiyle kurduğu bağ AKP-MHP’nin ortaya koyduğu tutum hangi karanlık odakların bu işi katil Onur Gencer’e yaptırdığı ortada. Bu hukukla çözülecek bir problem değil. Ayaklar altına alınan bir hukuk sorunu var. Yargı iktidarın sopasın olarak kullanılıyor” sözlerini kullandı.
‘YARGILANMIŞ ÜZERE YAPTILAR’
Deniz Poyraz’a yönelik katliamın, bayan çabasına, demokrasi uğraşına, Kürt halkına sıkılan kurşun olduğunu vurgulayan Başaran, HDP’yi her türlü siyasetlerle gaye alan iktidarında hesap vermesi gerektiğini söyledi. Başaran, “Deniz Poyraz davasına bütün demokratik kamuoyu sahip çıktı. Bundan rahatsız oldukları için mahkemeyi Şakran’a kaçırdılar. İktidar bir sahiplenme olmayacağını düşündü. Oraya götürdüler ve orada yargılamış üzere yaptılar. Katil tek başınaymış üzere yapıldı. Biz daha öncede bu olayları yaşadık, uğraşımızı sürdürdük ve sürdürmeye devam edeceğiz. Yalnızca basın toplantısıyla değil, demokratik kamuoyuyla bu çabayı sürdüreceğiz. Barış Anneleri, Şenyaşar ailesi, adalet nöbetini sürdüren adalet arayışçıları üzere biz de uğraş edeceğiz. Şimdiye kadar bu davaya büyük bir sahiplenme oldu büyük uğraş verildi. Siyasi iktidar siyasi cinayetleri olağanlaştırmaya çalışıyor. Biz buna karşı gayret edeceğiz. Deniz Poyraz biziz. Gerçek katiler ortaya çıkana kadar gayretimizi sürdüreceğiz” dedi. (HABER MERKEZİ)
