Kartal Cumhuriyet Mahallesi’nde 9 Ocak Pazartesi günü 4 katlı binanın birinci katındaki dairede Dilara Gültay ve Cansu Demirel’in cansız vücudu bulundu. Bileklerini keserek intihar teşebbüsünde bulunan Mustafa Payam ise yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Hastanedeki tedavisi bittikten sonra gözaltına alınan Mustafa Payam, savcılık tabirinin akabinde çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
DHA’nın aktardığıan nazaran; savcılığın sevk yazısında olay şöyle anlatıldı: Kuşkulu Mustafa Payam kız arkadaşı olduğunu öne sürdüğü Dilara Gültay’ı olay tarihinde konutuna çağırdı. Dilara Gültay’ın kendisini aldattığını argüman ederek tartışmaya başladı. Tartışma sonrası Dilara Gültay’ı darbederek banyoya götürdü ve küvete sokup lastik ile boğdu. Akabinde Dilara Gültay’ın arkadaşı Cansu Demirel konuta geldi. Kuşkulu bu sırada eline geçirdiği bıçakla Cansu Demirel’e birçok defa saldırarak öldürdü. Savcılık, Mustafa Payam’ı iki sefer ‘Kasten Bayana Karşı Öldürme’ kabahatinden tutuklama talebiyle İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti.
Hakimlikteki sorgusunda kuşkulu Mustafa Payam, Dilara Gültay’ın kendisini aldattığını tez ederek, “Başka bir vakit Cansu isimli arkadaşı ile tatile gitmiş. Orada uyuşturucu kullanmış diğer erkeklerle bağlantıya girmiş bunu öğrendim. Cansu ile birlikte olduğu sürece benimle daima ortası açık oluyordu. Olay günü de Dilara benim meskenime geldi. Birlikte alkol aldık. Ortamızda beni aldatması sebebiyle tartışma başladı. Tartışma sırasında Dilara’yı dövüp dövmediğimi tam hatırlamıyorum. Sonra Dilara uyumaya başladı. Sonrasında kapı çaldı, Cansu geldi. Cansu’yu öteki odaya aldım. Cansu’ya Dilara’nın beni aldattığını söyledim.
Cansu ile bu mevzuyu konuştum. Birinci başta inkar etti ben sonlanıp bağırmaya başlayınca korkmuş olacak ki her şeyi anlattı. Dilara’nın beni birçok kişi ile aldattığını söyledi. Sonra Cansu da odada yerde uyumaya başladı. Bundan sonrasını hatırlamıyorum. Hatırladığım yalnızca Cansu’nun ve Dilara’nın uyuduklarıydı ve elimden kan aktığını hissettim. Banyoya gittim. Elimde kan olduğunu gördüm. Yeniden pek hatırlamamakla birlikte bileklerimi kestiğimi ve uyumaya çalıştığımı hatırlıyorum. Sonrasında uyuyamadım dışarı çıktım bir taksiye bindim ve köprüye gittim. Orada intihar etmeyi düşünüyordum. Polis vardı beni geri çevirdi. Sonra tekrar meskene döndüm. Tekrar Cansu ve Dilara’nın uyuduğunu gördüm. Bu kere bileklerimi daha derin kestim, uyumaya çalıştım. Uyuyamayınca kalktım ambulansı aradım. Dilara yatak odasında uyuyordu. Daha evvel de bir defa intihar teşebbüsüm olmuştu. Ben meskene gidebilecek miyim?” dedi. (HABER MERKEZİ)
