CHP Hamburg Birliği, “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Demokrasi Mücadelesi” başlıklı bir panel düzenledi. Panele, CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu, CHP Bayan Kolları Lideri Aylin Nazlıaka, CHP Hamburg Birlik Lideri Hulisi Işıtan, evvelki periyot CHP Hamburg Birlik Lideri Erol Buldak, Sol Parti Eyalet Milletvekili Mehmet Yıldız, Hamburg Eyalet Milletvekili Yusuf Uzundağ, Yeşiller Partisi Hamburg Parlamento üyesi Filiz Demirel, Yeşiller Eyalet Milletvekili Güngör Yılmaz, SDP Milletvekili Ali Şimşek ve Sol Parti Milletvekili Metin Kaya’nın yanı sıra Alevi Dernek temsilcileri, Sendika temsilcileri, STK Liderleri, Spor Dernek Liderleri ve UYGUN Parti’den temsilciler katıldı.
Anka’nın aktardığına nazaran, CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şu halde:
HEP BİRLİKTE KURTARMA SEÇİMLERİDİR: Önümüzdeki seçimler; iktidar değişikliğinden fazla, yüzüncü yılına yaklaştığımız cumhuriyetimizin gelecek yüzyılını kurtarma seçimleri vizyon değiştirme, vizyon geliştirme ve bu topraklarda demokrasiyi yerleştirme hangi siyasi iktidar bundan sonra gelirse gelsin bir daha bu topraklarda bu türlü karanlık periyotların yaşanmasını tedbire seçimidir.
Yani yalnızca bugünü kurtarma değil, daima bir arada geleceği kurmak, yine inşa etme ve daima birlikte kurtarma seçimleridir.
SİYASETÇİNİN VAZİFESİ: Türkiye’yi çok yakından takip ettiğinizi biliyorum, yüreğinizin büyük bir kısmının orayla attığını biliyorum. Türkiye’de şöyle bir gerçeklik var. Bu gerçeklik bizim vatandaşımızın acı gerçekliği diye tanım ettiğimiz. Bunları uzun uzun anlatmayacağım zira siyasetçinin misyonu, yoksulluğu anlatmak-yönetmek değil, çözmektir. Yoksulluğu yok etmektir.
OTORİTER BİR İDARESİ, DEMOKRASİ YOLUYLA GÖNDERECEĞİZ: 3 milyon 250 bine yakın haneye girebildik. Kapılar artık yüzümüze çarpılmıyorsa, kapıyı açan kişi iktidardaki bir partinin yöneticisi olmasına karşın buyurun içeri girin, kahve içelim diyorsa. Bu ne manaya geliyor biliyor musunuz? Yüzüncü yıla gelirken bu ülke ve bu ülkenin insanları bu ülkede yaşayan 86 milyon insan; farklılıklarını artık zenginlik olarak görüp hengame etmeden, kardeşçe yaşamak istiyor. Vatandaşa saygıyı ve samimi bir halde özgüvenini anlattığınızda Türkiye’de, yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada tahminen de bir birincisi başaracak sizlerin de sayesinde.
Otoriter bir idaresi, demokrasi yoluyla göndereceğiz. O nedenledir ki bana on yıla yakın ceza verip siyasi yasaklı hale getiriyorlar. O nedenledir ki 16 milyon İstanbulluya hizmet eden belediye liderimiz Ekrem İmamoğlu’na ceza vererek siyasi yasaklı hale getirmek istiyorlar.
İSTANBUL SEÇİMLERİNİN MİMARI KILIÇDAROĞLU’DUR: Siyasetçiler genelde oburlarının emeğinin üzerine konmayı severler. Bu bir alışkanlık oldu. İstanbul seçimlerinin mimarı, tüm Türkiye’de yalnızca İstanbul değil inanılmaz bir strateji ve kararlılıkla süreci birinci günden kurgulayan hatta birinci günden değil 10 yıl öncesinden planlayan CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’dur. O hak teslimini yapmak zorundayım. Biz Genel Liderimiz Kılıçdaroğlu’nun bu söylediğim sürecinde inanarak gereken katkıyı daima birlikte sizin de sayenizde verebildiysek ne memnun.
‘BİZİ KURTARIN DİYORLAR’
CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka ise şunları söyledi:
“Bizler daima alandayız. Az evvel liderim bahsetti. Ben; 973 ilçemiz var Türkiye’de, 973 ilçenin 413’ünde birebir çalışma yapmış olan bir arkadaşınızım. 81 ili birkaç sefer dolaştım. Yani dünyanın etrafında üç kere dönecek kadar yol kat etmişim.
Çünkü dünyanın etrafı 40 bin km. Biz 150 bin kilometre yapmışız. Son iki yıl içerisinde. Bu ortada partimize 110 bin yeni bayan üye katmışız, erkek üyeleri de yapmaya devam ediyoruz. Bu türlü bir tempoda çalışıyoruz.
Ve nereye gitsek şu kelimeyi duyuyoruz. ‘Kurtarın bizi’ diyorlar, kurtarın bizi. İşte o yüzden artık gün değişim günüdür. Onun için her ne kadar birileri tırnaklarını geçirip o koltuklara tutunmaya çalışsa da ‘yolcudur abbas, bağlasan durmaz’ Alanda en çok şunu görüyoruz pahalı arkadaşlar, AKP’nin artık bir inandırıcılığı kalmamış. Anlatacak yeni bir öyküsü, verecek yeni bir vaadi kalmamış.
‘BİR TARAFTA; EŞİTLİK MÜCADELESİ…’
Bir tarafta; eşitlik gayreti verenler var, başka tarafta ise ben eşitliğe inanmıyorum diyenler var. Bir tarafta bayana yönelik şiddetle samimi olarak çaba edenler, sadece bunun için Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nde İstanbul Sözleşmesi’nin bir hususunu hayata geçirip 7/24 faaliyet gösteren bir davet merkezi kurarak tüm şiddet mağduru bayanlara ve istismara uğrayan çocuklara ve onların ailelerine fiyatsız türel dayanak, fiyatsız ruhsal danışmanlık takviyesi ve CHP’li belediyelerin olduğu yerlerde barınma gereksiniminin, burs gereksiniminin karşılanması üzere hususlarda hizmet veren bir Cumhuriyet Halk Partisi ve bir millet masası var.
Diğer tarafta ise İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede fesheden ve bayanların can simidi olmasına karşın İstanbul Sözleşmesi’ni asla ve asla yürürlükteyken de uygulamaya koymayan hususlarını yerine getirmeyen bir iktidar var.” (HABER MERKEZİ)
