Ogün Akkaya
ANKARA – Milyonlarca kişinin beklediği Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili yasa teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu. Düzenlemeye nazaran EYT’de kademeli prim günü aranacak.
İlk açıklanan EYT düzenlemesinde 8 Eylül 1999 öncesi işe girişi olanlardan bayanlar için 5 bin prim günü ve 20 yıl sigortalılık müddeti, erkekler için 5 bin prim günü ve 25 yıl sigortalılık müddeti emekli olabilmek için kâfi görülse de durum değişti.
Prim gününü beş bine tamamlayıp emeklilik hayali kuran şahıslar bu kere “kademeli prim gün sayısı” ile karşı karşıya kaldı. Kademeli prim günü 5000’den başlayarak 5975 güne kadar sigortalılık giriş tarihine nazaran değişiklik gösteriyor. Eksik prim gününü tamamlamak için askerlik ve doğum borçlanması yapanlar ve borç ödemesi için kredi çekip taksit ödemeye başlayanlar bu kere de kademeye takılarak mağduriyet ile karşı karşıya kalacak.
EYT ile ilgili yasa teklifinin Meclis’e sunulmasının akabinde Toplumsal Güvenlik Kurumu (SGK) Ankara Vilayet Müdürlüğü’ne bağlı Sıhhiye Toplumsal Güvenlik Merkezi’nde emeklilik hayali kuran bayan ve erkek çalışanlarla konuştuk.
‘İNSANLAR BİZE KIZIYOR FAKAT BİZİM CÜRMÜMÜZ YOK’
SGK önünde borçlanma süreciyle ilgili müracaatlar yapan bireyler düzenlemeyle birlikte getirilen kademeli prim gün sayısına reaksiyonlu. Bir erkek emekçi “Maaş almayı düşünürken, oysa emekli olamamışız. Prim günü üstüne prim ekletmeye geldik. Bu türlü bir şey olabilir mi?” kelamlarıyla kademeli prim günü sayısı sistemine karşı çıktı.
Bir SGK yetkilisi ise daha evvel emekli olmak için prim gün sayısını doldurmak gayesiyle gelenlerin yerini bu kere prim borçlarını geri almak için gelenler oluşturduğunu anlattı.
Gelen bireylerin beklemeden bilinçsizce hareket ettiğini belirten yetkili “Umut dünyası tabi. Beşerler bize kızıyor lakin bizim cürmümüz yok. Ne deniyorsa onu yapıyoruz” dedi.
‘BEN EMEKLİ OLDUM SANIYORDUM LAKİN OLAMAMIŞIM’
Beş bin prim gününü tamamlayan fakat sonrasında kademeli prim gününe takılan bir öteki personel ise şunları söyledi:
“Yaşı kaldırdın da prim günü getirdin. Ne anladık bu işten. Ben emekli oldum sanıyorum ancak olamamışım. Beş bin günü geçen primim vardı, artık o da yetmiyormuş. Anlamadık, çok enteresan. Tabloya bakıyoruz, 500 güne daha gereksinim var. Ben nereden bulayım size artık eksik günü. Haydi buldum askerlikten. O da yetecek mi muhakkak değil. Olduk mu emekli olmadık mı?”
