Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’nın uyuşturucu ticareti yapan bir şebekeye yönelik operasyonu, Edirne Emniyet Müdürlüğü içinde bir polis memurunun mesken mahpusu ile sonuçlandı. Yunanistan’dan gelen bir kamyonda 13 kilo esrar bulunması üzerine genişletilen soruşturma sonucunda, Edirne Emniyeti bünyesinde Uyuşturucu Hatalarıyla Uğraş Şubesi, KOM ve Terörle Uğraş Şubesi’nin yanı sıra Emniyet Kantini’nden de sorumlu olan polis müdürü Z.A.’nın şebekeyle temasları tespit edildi.
T24 müellifi Tolga Şardan, “Edirne’de neler oluyor: Uyuşturucu şebekesiyle bağı olan polis müdürü; sessiz sedasız emekli olan jandarma komutanı!” başlıklı yazısında Z.A.’nın tutuklanmaması için İçişleri Bakanlığı’nın olaya müdahil olduğunu ileri sürdü. Uyuşturucu şebekesi ile alakaları saptanan Z.A.’nın vazifeden el çektirilmesi gerekirken idari müsaadeli sayıldığına ve yalnızca sorumlu olduğu şubelerin değiştirildiğine dikkat çeken Şardan, Edirne Emniyeti’ndeki öbür gelişmeleri de şöyle aktardı:
“Madalyonun öteki tarafı aslına bakarsanız daha vahim. Sırayla gidelim:
Şüpheli polis müdürü Z.A., Edirne Emniyet Müdürü Mustafa Alçalar’ın Temmuz 2021’de kente emniyet müdürü olarak atanmasından sonra geldi. Alçalar ile Z.A., İstanbul Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksekokulu’nda birlikte misyon yaptı. Yardımcısıydı. Yani, Alçalar’ın ‘tanıdığı’ polis müdürü olarak kendi referansıyla özel tayin edildi!
Alçalar ise meslek ömrünün neredeyse tamamını İstanbul’da geçirmiş bir polis müdürü. 1990’da Polis Akademisi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Emniyeti’nde vazife aldı. İtalya’da üç yıllık büyükelçilik güvenlik amirliğinin akabinde dönüş yeniden İstanbul. Sonrasında teşkilat içinde en kısa Doğu misyonu için iki yıllığına Şemdinli’ye gidiş. Dönüş bir kere daha İstanbul! İstanbul ve Şemdinli dışında ülke coğrafyasında hiçbir yer de vazifesi yok. İstanbul’u seven bir polis müdürü. En üst rütbedeki saha misyonu de tekrar İstanbul’daki polis okulu. Edirne’deki olayın ortaya çıkması sonrasında emniyet kulislerinde yaptığım araştırmaya nazaran, Alçalar’ın hiç vilayet emniyet müdürlüğü vazifesi deneyimi olmaksızın Edirne üzere çok değerli bir kente atanmasının ardındaki isim Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Konseyi Lideri Fenni Gürsel. Gürsel de İçişleri Bakanı Soylu’nun emniyetteki A Ekibi’nden. Hasebiyle değişik bir atama zinciri gerçekleşmiş Edirne’ye!
Hakkında konut mahpusu kararı verilen polis müdürü Z.A.’nın içinde bulunduğu pozisyonu ‘suçların kişiselliği’ içinde kıymetlendirmek elbette mümkün. Lakin, kuşkulu polis müdürü, hakkındaki savlara bahis olan hatası işlemek için kime güveniyor? Bu pervasızlık nereden / kimden dayanak buluyor? Üst seviye polis müdürü olarak misyon ve yetkilerini kullanmakta astlarına örnek olması gerekirken, böylesi bir suça karışmasını ‘suçun kişiselliği’ ile açıklamak kâfi mi?
Diyelim ki; polis müdürü bir gaflete kurban gitti. Pekala; kelam konusu polis müdürünü denetlemekten birinci derecede sorumlu Edirne Emniyet Müdürü Mustafa Alçalar’ın denetleme ve yönetme kusuru yok mu? Alçalar’ı kim denetleyecek? Kentin Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık! Kendi sorumlu olduğu kentte yaşanan bu olaydan rastgele bir rahatsızlık duydu mu sanki Vali Beyefendi? Yoksa haberdar değil miydi? Kırbıyık’ın birebir vakitte 2020 – 2022 ortasında Süleyman Soylu’nun bakanlık merkezinde Vilayetler Yönetimi Genel Müdürü olduğunu hatırlatayım.
Yetmedi; böylesi bir tablonun yaratılmasında dolaylı hissesi bulunanlar ne olacak? Alçalar’a kefil olan Teftiş Konseyi Lideri Fenni Gürsel, atamalara imza koyan, teşkilat içinde ‘düşük profilli’ ve ‘sessiz’ olmakla eleştirilen, amirallerin Montrö bildirisine karşılık kurumsal toplumsal medya hesabından ‘edepsizlik’ nitelemesiyle yapılan toplumsal paylaşıma onay veren Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, personelciler ve İçişleri Bakanı Soylu. Ayrıyeten emniyet teşkilatının yaşadığı erozyona karşı sessiz kalanlar?” (HABER MERKEZİ)
