Memleket Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi’ye verdiği röportajda gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Gültekin Uysal, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan üzere siyasetçilere gösterilen hürmetin “CHP’nin öz çocuğu” olmasına karşın kendisine gösterilmediğini söyleyen İnce, adaylıktan çekilme tezleriyle ilgili ise, “Neden çekileyim siz adayınıza güvenmiyor musunuz?” dedi.
İnce, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mümkün ziyaretiyle ilgili ise “Bekliyorum. Buyursun” sözlerini kullandı.
‘İKTİDARDAN MUTLU DEĞİLİM LAKİN SİZDEN DE MUTLU DEĞİLİM’
Röportajın bir kısmı şöyle:
Çekilmeniz tarafında davetler var. Çekilecek misiniz?
Solun 1994’teki mahallî seçimlerinden bir travması var. İstanbul seçimlerinde Zülfü Livaneli ve İlhan Kesici birbirine yakın oylar aldılar. Erdoğan ortadan sıyrıldı, yüzde 25 oyla seçimi kazandı. Lakin o lokal seçimdi, bu genel seçim. O futbol maçıydı, bu basket maçı. Birbirine karıştırmamak lazım. Bu bir.
İkincisi ise diyorlar ki Millet İttifakı yüzde 60 alıyor. Bana da yüzde 2-3 veriyorlar. Madem yüzde 60’sınız ben olursam o vakit yüzde 58’le alın.
Üçüncüsü ise Gültekin Uysal’a Temel Karamollaoğlu’na gösterdikleri ilgiyi Davutoğlu’na, Babacan’a gösterdikleri saygıyı CHP’nin çocuğu olan bana göstermiyorlar.
Ben bu iktidardan mutlu değilim lakin sizden de mutlu değilim. Kardeşim ben siyaset yapmak istiyorum. Pekala neden çekileyim siz adayınıza güvenmiyor musunuz? Demokratik bi hak değil mi?
Üzerinizde ağır bir baskı var. Bu sizi bunaltıyor mu?
Hayır hayır. Ben bunalmam. Ben bu seçimdeki kadar bel altı vuruş hiç görmedim.
‘MÜZAKEREYE AÇIĞIM’
Kemal Beyefendi ziyaretinize gelirse, çekilmenizi müzakere etmek isterse haliniz ne olur?
Milli Yol, Bağımsız Türkiye’ye gitmişse bize de gelecektir. Bekliyorum. Buyursun.
Size cumhurbaşkanı yardımcılığı ya da bakanlık önerilirse haliniz ne olur?
Bana bir teklif falan yok. Kemal Beyefendi gelirse konuşurum. Lakin gazetecilerin yazdığı haberler üzerinden konuşmam. Ben müzakereye açığım.
Kemal Bey’in ziyaretiyle ilgili olarak ‘Ağabeyimdir, genel başkanlığımı yapmıştır’ biçimindeki sözleriniz Kılıçdaroğlu’nun teklifini kabul edeceğiniz formunda yorumlandı.
Kemal Beyefendi benden yaşça büyük. Doğrudur, genel başkanlığımı yaptı. Benim ağabeyimdir. Hürmet ederim. Siyaset diğer bir şeydir. Uçakta Karayalçın’la karşılaştık. Karayalçın benim genel liderimdi. İlgilendim, hürmet ettim. Ben CHP kültürü ile yetişmiş bir beşerim. Bu insani bir çizgidir.
‘FAZIL SAY’A SELAMLARIMI İLETİYORUM’
Sözde sanatkarlar diye reaksiyon gösterdiniz. Sanatkarlar da size reaksiyon gösterdi. O sözünüz biraz amacını aştı mı? Yansılara ne diyorsunuz?
Düzelteyim, evet biraz gayesini aştı. Fazıl Say’ı keyifle dinlerim. Bizim yüz akımız, bir sanatkarımız. Ben onu kastetmedim lakin o bana birtakım laflar etti. Üstüne alındı lakin ben onu kastetmedim. O niçin üstüne alındı ki? Ben onu kastetmedim, o üstüne alındı. Sonra görüntü gönderdim ona, bak seni kastetmedim dedim. İzlemem dedi. Hali güzel değildi. Sanatkarlarımızın gözlerinden öpüyorum. Fazıl Say’ı ayırıyorum. Lakin belediye irtibatlı olanlar hariç. Fazıl Say benim görüntümü izlemeye tenezzül etmemiş lakin ben onun konserlerini keyifle dinliyorum. En son Kazdağları’nda dinlemiştim. Buradan Fazıl Say’a selamlarımı iletiyorum.
