Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G’nin 6 yaşından itibaren ‘imam nikahıyla evlendirme’ ismi altında yıllarca sistematik istismara maruz kaldığının anlaşıldığı skandalla gündeme gelen Hiranur Vakfı’nın kaçak binasıyla ilgili karar çıktı.
Vakfın mahkemeye yaptığı yürütmeyi durdurma müracaatının reddedilmesinin akabinde İBB, zabıta ve İmar Müdürlüğü takımları bu sabah Sancaktepe’deki vakıf binasına gitti. Vakfa verilen müddet içinde kaçak yapıların kendileri tarafından tam olarak yıkılmadığı tespit edildi. İBB’ye ilişkin iş makinaları yasal olarak yıkımı gerçekleştirdi.
ABONELİKLER KESİLDİ
İBB İmar, İSKİ, İGDAŞ ve zabıta takımları Hiranur Vakfı’nda incelemelerde bulundu. Doğal gaz kesildi ve yapının imara alışılmamış kısımlarının yıkımı için tahliyesi istendi. Tahliye sürecinin akabinde yıkım yapıldı.
İmar planında yer almayan önden tek katlı üzere görünen, lakin art taraftan 3 katlı olduğu anlaşılan kaçak yapı büsbütün yıkıldı. Kot farkı ortadan kaldırıldı. Vakfa ilişkin 5 bloğun ortasında bulunun çelik konstrüksiyon materyal ile imal edilen kaçak alanın yıkımına da başlandı.
İBB İmar ve Şehircilik Daire Lideri Gürkan Akgün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin encümeninden oy birliğiyle bir yıkım kararı alındığını hatırlatarak, “Bu da bildiri edildi. Bildirimden sonra taraflar bunu mahkemeye taşıdı. Mahkeme, mevzunun hukuksal yollara uygun olduğuna karar verdi. Yani husus hukuksal kontrolden de geçti. Hukuksal kontrol doğrultusunda biz yapmamız gereken yasal misyon ve sorumluluklarımız gereği burada yapının kaçak kısımlarının yıkımına başladık” dedi. Vazifesini yapmayan ilçe belediyesi hakkında hata duyurusunda bulunduklarını söyleyen Akgün, “Burada 5 blok var. Ruhsata uygun olmayan, kapatılmış alanlar var. Bu konut alanı olarak, 5 blok ruhsat almış. Lakin o onun haricinde yapılmış, ruhsat almadan yapılan alanlar var. Bu alanların yıkımına ait bir süreci başlatmış durumdayız” açıklamasını yaptı.
Hiranur Vakfı’nın avukatı Bulut Müslüm Gezer ise yıkım sürecinin hukuka karşıt olduğunu sav etti.
Gezer şu açıklamayı yaptı, “Öncelikle belirtmek isteriz ki, vakfımızın hiçbir alanı kaçak değildir. Bu karalamayı asla kabul etmiyoruz. Hakikaten imara ve projeye ters denilen yapı, bölge halkının namaz kılmak hedefiyle, taziyesini yapmak gayesiyle ya da bir toplantı yahut sohbet emeliyle üstü kapatılan bir alandan ibarettir. Gerçekten bunun da yapı özelliği kelam konusu değildir. Bu nedenle yapılan süreçler, bu tarafıyla de hukuka alışılmamıştır. Öncelikle İBB yönetim tarafından 08.12.2022 tarihli yapı tatil tutanağı mucibince 08.12.2022 tarihinde mühürleme süreci yapılmıştır. İBB tarafından yapılan bu süreç hukuka karşıttır. Vakfımız hakkında bu süreci yapma yetkisi ilçe belediyesine aittir. İBB yönetim tesiri olmayan bir süreç tesis etmek ve yapılan süreçlere tekerrür eden süreçlerdir. Yönetimin yaptığı süreçler siyasi bir kazanım elde etme gayretinden ibarettir. Hakikaten Sancaktepe Belediyesi tarafından 16.11.2022 tarihinde yapı tatil tutanağı tutulmuş ve mühürleme sürecini yapmıştır. Yönetimin mühürlenmiş bir yeri yetkisi olmadan tekrar mühürleme süreci hukuka alışılmamıştır.” (HABER MERKEZİ)
