DEVA Partisi Genel Lider Yardımcısı ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP’den adaylığına yönelik tenkitlerle ilgili konuştu.
CHP Ankara 1. Bölge’den aday gösterilen Sadullah Ergin’in HaberTürk TV’den Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.
Sadullah Ergin AK Parti’den kopuş sürecini Seyahat protestolarının hızlandırdığını söyledi. Ergenekon tartışmalarına da cevap veren Ergin “Ergenekon soruşturmaları bakan olmadan 2 sene evvel başladı” dedi.
Adaylıktan çekilmeyeceğini belirten Ergin, “Çekilme diye bir fikrimiz yok. DEVA Partisi olarak bir niyetimiz yok. CHP’den çekilmeye dair talep gelmedi” diye konuştu.
Ergin açıklamaları şöyle:
‘GEZİ OLAYLARI HIZLANDIRDI’
“Algıyla olgular birebir değil birebir vakit. Bizim AK Parti’den duygusal olarak kopuşumuzu hızlandıran olaylar Seyahat olaylarıdır. Biz sürecin gerçek yönetilmediğini, farklı bir idareyle sürdürülebilir kılınacağını söz ettik. Asayiş, vandallıkla ilgili tenkitlerimiz vardı. Otomobilleri yakmalar, kamu malına ziyan vermeler. Lakin onun dışında şov haklarını, insanların fikrini lisana getirme haklarını bakanlar içinde de bunu savunduk. Şov olarak başlayıp, bir müddet sonra farklı marjinal kümelerin istismarına açık hale geldi. CHP hatırlarsanız mitingini iptal kararı alıp Taksim’e gitme kararı aldılar. Biz o esnada sayın Başbakan’ı Taksim’deki barikatları kaldırılmasını söyledik. O gün barikatlar kaldırıldı, CHP heyeti girdi. Aksiyon olmayınca öğlenden sonra sönümlendi esasen.
‘ERGENEKON SORUŞTURMALARI BAKANLIĞIMDAN 2 SENE EVVEL BAŞLADI’
Yürütme erkinin içerisindesiniz. Yapılan iş hakikat bir yere gitmiyorsa reaksiyon kitlesel geliyor. Vazife alanınızla ilgili olunca size geliyor reaksiyon. 1 Mayıs 2009 tarihinde adalet bakanı oldum. Ergenekon soruşturmaları 2 sene evvel başladı. Bu soruşturmalar 12 dalga geçiyor. Benden evvelki bakan periyodunda yüzlerce kişi tutuklanıyor, yargılamalar başlıyor. Ondan sonra ben adalet bakanı oluyorum. Yargılamalar üstüne geliyor. Sadullah Ergin, adalet bakanlığına geldi orayı kadrolaştı diye bir telaffuz ve algı var. Ben bakan olduğum gün o günkü unvanlı takımların değerli kısmı yargılandı. Ben geldiğimde orada bulduğum takımdı, 1 adedini getirmiş değildim.
‘BENİM BIRAKTIĞIM ARKADAŞLAR BUGÜN BİLE VAZİFE BAŞINDA’
Bıraktığım takımlar bugün hepsi devletin en üst katındalar. Misyonlarına devam ediyorlar. Söylüyorum; Adalet Bakanlığı’nın merkez takımında ben geldiğimde 1 Mayıs 2009, 7 Şubat MİT krizine kadar mevcut takımla çalıştım. MİT krizinden sonra tabloyu görünce biz 15-16 ayda 24-25 kilit noktayı büsbütün değiştirdik. 2012’den 2014’e kadar. Adalet Bakanlığı’nın can damarı olan ünitelerinin hepsini değiştirdik. O takımlar Cumhurbaşkanlığı takımlarında, AYM’de üye. Benden evvel misyon yapan arkadaşım ikili görüşmede ‘Üzerine çok geliyorlar fakat o arkadaşları ben getirdim oraya’ diyordu. Mehmet Ali Şahin Beyefendi bana söyledi. Bana söylemen bir şey tabir etmiyor ki, kamuoyunda paylaşırsan manası olur. Bunu daha evvel isim vermeden söyledim. Benim geldiğimde mevcut takımlar yargılandı, ancak benim bıraktığım arkadaşlar bugün bile misyonunun başında.
‘DAVA BAKANLIKLARI AŞAN MAHİYETE DÖNÜŞTÜ’
Olayın işleyişi farklı. Takımlaşma sorununda çok net söyledim. Adalet Bakanlığı’nın merkez teşkilatına dışarıdan bir kişi getirmedim. Benden evvel gelmiş olanlardan yargılanıp, mahkum olanlar oldu. Bunu yargı teşkilatında olanlar da bilir. Başlamadan 4 ay evvel bakanlık içerisinde büyük takım hareketi olmuş. Nihayetinde Sadullah Ergin’in misyona getirdiği isimler şu dakika itibariyle misyonlarının başında. Ergenekon davalarının başlangıcı benden 2 sene öncedir. Ergenekon davası iktidar partisi başbakanının savcı olduğu, muhalefet parti liderinin avukat olduğu davaya dönüştü. Bakanlıkları, bürokratları aşan mahiyete büründü.
16 Eylül 2008 tarihinde, bakan olmadan 8-10 ay evvel AK Parti MKYK’da ‘Biz bu davalarda şikayetçi olmak istiyoruz’ talebi kabul edilmiştir. AK Parti bu davada kurumsal olarak taraftır. Bunu gözden kaçırmayın. O günkü tarihte bunları görme talihimiz yoktu. Daha sonra yapılan yanlışlar, yargılama yanlışlarını görüyoruz. Bir tanesi bozuldu, beraatler verildi. Balyoz’da yakın tarihlerde az sayıda da olsa mahkumiyetleri onanmış yargılanan beşerler var. 4,5 sene kadar bakanlık yaptım. Adalet bakanlarının misyon tarifi kanunlarla belirtilmiştir. Adalet siyasetlerinin siyasetini belirler, gereksinim duyduğu maddeleri karşılarsınız. Adalet bakanlarının yapacağı işler bunlar. Yargı süreçleri bir halde iktidar partileri tarafından bir biçimde kullanılmaya çalışılmıştır.
‘ZEKERİYA ÖZ’E ‘RANDEVU VERMEYİN’ DEDİM’
Zekeriya Öz ile bir sefer görüştüm. Enteresandır. Bakan olduktan 2 ay sonra bana randevu vermiyor diye şikayet etti. Soranlara ‘rica ediyorum siz de randevu vermeyin’ dedim. Temmuz 2010 YAŞ periyodu, 102 muvazzaf generale yakalama çıktı. Bunun üzerine ortalık karıştı natürel ki. Hususun üzerine gittim, o sorundan ötürü bir sefer görüştüm. Öz’ün yapmış olduğu tasarrufu boşa düşürecek adım attım. Aykut Cengiz Engin beyefendi müzekkere yazmıştı, merkez komutanlığa. Muvazzaf kumandanlarla ilgili size gelen yazıları fakat başsavcı imzasıyla gelirse yapacaksınız demişti. Münasebetiyle biz başsavcı üzerinden bir müdahalede bulunarak yanlış operasyonu etkisiz kılmışızdır o periyot.
Bu işi niçin yaptığını, neden bu türlü bir işe girdiğini, bu kadar büyük bir muhatabı nasıl bir biçimde soruşturmaya dahil edebildiğini sordum. Doğal ki makul izahları olmadığı için başsavcı üzerinden onu bypass eden süreç yaptırdım. Benim babam Hatay’da MSP’nin başkanlığını yaptı. Ben ikinci jenerasyonum. Gençlikte Akıncılar Derneği, MTTB, MGV ve nihayetinde RP’de merkez ilçe lideri olarak başladım. 1 yıl sonra vilayet lideri oldum. Benim başkanlığımda RP kapatıldı. Onun yerine kurulan Fazilet Partisi’nde vilayet lideri oldum. O da kapatıldı. Sonra AK Parti’de vilayet lideri oldum. Aslında yenilikçilerle hareket ediyordum. Maalesef orada da milletvekili olduktan 7 sene sonra savunma hazırlayan grupta yer almak varmış yazgıda. Üçüncü partinin kapatma davasında savunma yazan grupta yer aldım.
‘FETHULLAH GÜLEN’LE 2004’TE GÖRÜŞTÜM’
Doğrudan bir görüşmem yok. Siyasetçilerin geniş görüşme yelpazesi vardır. Geçmişte bir görüşmemiş olmuş olabilir, çok eski. Yurt dışında Amerika’da iken Türk Şenliği vardı. Hatay’ın esnaf dernekleri gitmişlerdi. Türkiye’nin yerellerini tanıtan eser satışları, folklorik şeyler yaptırıyordu. Bölgenin siyasetçileri, sivil toplum örgütleri Hatay’ı tanıyorduk. O esnada temas oldu. Bulunduğu yerde Pensilvanya’da oldu. 2004-2005 olabilir. Yalnızca bir ziyaret oldu. Kalabalık bir heyetimiz vardı. Turistik ziyaret üzere gelinip geçildi. Benim çizgim aşikâr. Ulusal Görüş’ten gelmiş bir beşerim. Görüştüğümüz insanlara değil, yaptığımız işlere bakmak lazım.
‘ADAYLIKTAN ÇEKİLMEYECEĞİM’
Kuddusi Okur benden önceydi, Mehmet Ali Şahin devridir. Çekilme diye bir fikrimiz yok. DEVA Partisi olarak bir fikrimiz yok. CHP’den çekilmeye dair talep gelmedi. Şu ana kadar olmadı. Bu türlü bir şey hiç düşünülmedi. Bizim Çankaya’dan aday olmamızla ilgili özel çalışmamız yoktu. CHP ile çalışmayı şöyle yaptık. CHP ittifak yapacağı partilerle anket sonuçlarını yan yana getiriyor, sonuç alacağı yerlerden kontenjan açıyor. Ankara’da kâfi kontenjan açılmadı. Yalnızca 2 tane açıldı. 2. bölgede İdris Şahin Beyefendi var. Çankırılıdır. 2. bölgede o bölgede daha fazla tanış vardır diye 2 bölgeye yazıldı.
Bu yansıların bir kısmının doğal olmadığını düşünüyorum. Reaksiyonları hürmetle karşılarım. İktidar partisi ve Memleket Partisi’nin trollerini biliyorum. Bu birlikteliği etkilemeye çalışan çevreler olduğunu görüyorum. Sayın Muharrem İnce, yaptığı konuşmalarda benimle ilgili Ali Dibo İttifakı’nı kulandılar diye kavram kullandı. O hadise 2006 yılında Meclis’e gelen mevzu. Güya ben eşime dostuma katkı sağlıyormuşum üzere. Bu haber Hürriyet ve Milliyet’te çıktı. Her iki haber de Ankara mahkemeleri tarafından tekzib edildi. Tekzibler gazetelerde yayınlandı.
‘GEZİ’DE CHP’Lİ SEÇMEN VE KANAAT LİDERLERİYLE OLAYLARI YATIŞTIRMAYA ÇALIŞTIK’
Ben DEVA Partisi Teşkilat İşleri’nden Sorumlu Genel Lider Yardımcısıyım. Benim işim karargahta. Genel merkezde olanların oranın hakkını vermesi mümkün değil. Her hafta oraya gitmem pratik olarak mümkün olmaz. Benim işim 873 ilçe, 81 ili çekip çevirmek. O açıdan genel merkez takımlarının Ankara’da aday olmaları mutaddır.
Gezi’de biz CHP seçmen ve kanaat başkanları ile birlikte olayların yatıştırılması için çalıştık. Orada AK Parti devrinden kalan Suriye savaşından ötürü AK Partili yöneticilere reaksiyon olmuştur. Seyahat olaylarında parti siyasetleriyle karşıt düştük. Seyahat hadiselerinde AK Parti’nin uygulamalarının gerçek olmadığını genel liderle paylaşan 3-5 bireyden biriydim. DEVA Partisi’nden aday olsaydım yeniden Ankara’dan olacaktım, yaptığım iş gereği. (HABER MERKEZİ)
