ANKARA– TBMM Yaşlıların Problemlerini Araştırma Kurulu yeni yasama devrinde birinci toplantısını gerçekleştirdi. Komitede RTÜK Lider Yardımcısı İbrahim Uslu sunum yaptı.
Toplantıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Seyahat aksiyonlarında Dolmabahçe Camii’nde bira içildiği tezini tekrarladıktan sonra kullandığı, “Bunlar çürük, bunlar sürtük” sözlerini hatırlatan CHP İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, “Sürtük” tabirini yayınlayan televizyon kanallarının incelenip incelenmediğini sordu.
CHP’li İslam’ın sorusuna karşılık veren RTÜK Lider Yardımcısı Uslu, “Onunla alakalı gerekli inceleme yapıldı ve uzmanımız tarafından rastgele bir rapora gerek duyulmadığına dair bir rapor oluşturuldu” dedi.
‘DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ERDOĞAN’IN PROPAGANDA ARACI HÂLİNE GELMİŞTİR’
Komisyon görüşmeleri sırasında RTÜK’ün TELE 1’e yönelik 3 gün kapatma kararı vermesini eleştiren CHP’li Cihangir İslam, darbe devirlerini de hatırladığını söz ederek, “Sert periyotlar yaşadık ama bu kadar kalleşçe bir periyodu hiç yaşamadık” dedi.
İslam’ın bu kelamları üzerine MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Lider, “Ama ‘kalleşçe’ biraz ağır oldu” dedi.
Başkan’ın bu itirazı üzerine kelamlarını sürdüren CHP’li İslam, “Yani kanalla bütün görüşleri paylaşmak mümkün değil, Sayın Kadıgil’le de bu görüşleri paylaşmak mümkün değil lakin biz bunu aslında söylüyoruz. Bugünkü Diyanet İşleri Başkanlığı… Ben bir Müslümanım, ben bir Müslümanım ve Müslümanca yaşamaya çaba eden bir beşerim lakin şunu açıkça söylüyorum ki bugünkü Diyanet İşleri Başkanlığı başımızdaki Erdoğan’ın ve bu AK Parti’nin ve onun ortaklarının bir propaganda aracı hâline gelmiştir” tabirlerini kullandı.
Bu kelamlar üzerine Kurul Lideri Erol Kaya, İslam’a ismiyle hitap ederek, “Sayın Cihangir…” dedi. CHP’li İslam’ın kelamlarının kesilmemesini talep ettiği anlarda Kurul Lideri Kaya, “Temiz bir lisana davet edeyim ben seni de… Hiç güzel değil yalnız” dedi. “Benim dilimle yıkansanız bütün iktidarı temizler Sayın Başkan” sözleriyle karşılık veren CHP’li İslam kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ben RTÜK’e söylenecek çok fazla bir kelam bulmuyorum yani daha doğrusu söylemeye bedel bulmuyorum bunun dışında. Şayet RTÜK ‘RTÜK’ olsaydı, bugün devlete ilişkin olan radyo ve televizyonları denetler ve iktidar partilerine ne kadar vakit ayrıldığını, muhalefet partilerine ne kadar vakit ayrıldığını ve bugün son derece sofistike bir biçimde yapılan, insanların bilinçaltına hitap eden ve aslında yasaklanan ve dünyada birçok yerde yasaklanan ve Türkiye’de de yasaklanması gereken sinsi propaganda prosedürlerini araştırmaya girişirdi. Ancak RTÜK de ne yazık ki iktidarın bir propaganda aracı hâline gelmiştir.”
