Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş’ın avukatları, müvekkillerinin 6 Eylül’de kamuoyuna yanlış yansıdığını belirttikleri savunmasının SEGBİS tahlilinin tam metnini paylaştı. Avukatlar savunmanın SEGBİS tahlilinin mahkeme tarafından hazırlandığını ve evrakına girdiğini de belirtti. Kobanê davasında yaptığı savunmanın ‘Yetkili Öcalan’ biçiminde özetlenerek kamuoyuna yansıtılması üzerine, Demirtaş’ın basın danışmanı Zınar Karavil, kelam konusu sözün bağlamından koparıldığını açıklamıştı.
Avukatlar yaptıkları yazılı açıklamada, “HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş’ın 6 Eylül 2022 tarihinde katıldığı Kobanê Davası duruşmasındaki savunması, basına yansıyan haberlerde yanlışlı aktarılmış, bu hususta basın danışmanı ile kendisi açıklama yapmışlardı Kelam konusu açıklamalarda, Demirtaş’ın savunmasının SEGBİS tam tahlilinin, mahkeme tarafından hazırlandığında paylaşılacağı da belirtilmişti. Sayın Demirtaş’ın savunmasının SEGBİS tam tahlili mahkeme tarafından hazırlanmış ve dava evrakına girmiştir.” denildi.
Açıklamada yer verilen sözler şu formda:
Sayın Demirtaş, ilgili kısımda tam olarak şunları söylemiştir:
“Kürt sorunu birebir vakitte bir sınıfsal sorun, bu yüzden bir sınıfsal meseledir. Emperyalizmle, kapitalizmle doğrudan ilintili olduğu için. İkincisi Kürt’ün kendisi işçidir, fakirdir, işsizdir, emek sömürüsü altındadır. Bu tarafıyla de bir sınıf problemidir. E Türk’ün de kendisi fakirdir, işsizdir, açtır. Bu döngüyü, bu kısır döngüyü, bu paradoksu gözü pek birilerinin çözmesi lazım. Siyasetin de bir nevi buna yürek göstermesi lazım.
Neyini feda edecek? Yeri geldiğinde canını feda edecek. Öldürülmekten, mahpusa atılmaktan korkmayacak. Koltuğundan feragat edecek. Makamından mevkisinden, parasından pulundan, evladından anasından babasından.
Başka türlü Türkiye’yi düze çıkaramayız. Korkak siyasetçilerle, kaypak siyasetçilerle Türkiye düze çıkamaz. Kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun açık söylüyorum, iktidar muhalefet fark etmez, benim partim dahil. Fedai siyasetçiler gerekir fedai. Kendini feda edecek. Bu devir için feda edecek. Hiçbir beklentisi olmayacak. Diyecek ki, “Ben resmi olarak 1071’de Alparslan’ın Malazgirt’ten Anadolu’ya girişiyle tanışmış Kürt ve Türk halkının o günden bugüne kurmaya çalıştığı güçlü kardeşlik bağlarını Cumhuriyetin yüzüncü yılında bozulmayacak şekilde tescilleyecek bir siyaset yapacağım” demesi lazım.
İşte bunun için fedailik gerekir. Eleştirilmeyi göze almanız lazım, kendi mahallenizden kovulmayı göze almanız lazım, mahpusa atılmayı göze almanız lazım, terörist yaftası yemeyi göze almanız lazım. Biz bunları göze alıyoruz. Ben bunları göze aldım, almaya da devam ediyorum.
Şiddete karşıyım. Silaha karşıyım. Bugün PKK’nin silah bırakmasını istiyorum. Hala görüşlerimin ardındayım Fakat yolunu, prosedürünü de öneriyorum. Diyorum ki, Abdullah Öcalan bu bahiste tesirlidir. Görüşme olmalı. Açık, şeffaf Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunu özgüvenle yapmalı, PKK’ye silah bıraktırmalı.”
Sayın Demirtaş’ın savunmasından kimi diğer kısımlar de şöyledir:
Biz bu işi artık kendi içimizde Türkiye’nin birliği içerisinde özgürlükler ve adalet eşitlik çerçevesinde çözebiliriz, silahsız, şiddetsiz, terörsüz, bombasız, kansız, gözyaşı olmadan çözeceğiz. İmralı tahlil süreci budur. Bugün lanetlenen bugün tu kaka edilen işin ideolojisi budur.
(…)
Bir Kürt’ün aklından artık Türkiye Cumhuriyeti Devletine taş atmak, silah sıkmak, bomba atmak geçmemeli, kendi devleti olarak görebilecek noktaya gelmeli. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Kürt’üne vatandaşına yurttaşına öz Kürt halkına kendi anavatanında parya muamelesi yapmaktan vazgeçmeli ki Kürt de devleti kendi devleti olarak görebilsin, tahlil sürecinin ideolojisi buydu. Birlik teklik değil birlik bunu başarmak için yola çıktık, bizim siyasetteki amacımız buydu, tahlil sürecindeki gayemiz buydu.
(…)
Türkiye hepimizindir, benimdir, itirazı olan var mı, Türkiye Cumhuriyeti devleti benim devletimdir, itirazı olan var mı? Ben Kürt’üm itirazı olan var mı? Anavatanım da kürdistan coğrafyasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletini bu türlü sahiplenmek istiyorum, itirazı olan varsa beri gelsin. Şiddete de silaha da karşıyım. Türkiye Cumhuriyeti Devletine de herkesten çok sahip çıkacağım, Kürt’ün de devleti yapacağım, Kürt’ün ana lisanına hürmet duyacak, Kürt’ün ana lisanda eğitimine hürmet duyacak, Çerkez’e, Alevi’ye, Sünni’ye, başı kapalıya, başı açığa hukuk devleti olacak diyorum, itirazı olan var mı? Var, az evvel bahsettiğim bölümlerin hepsi buna itiraz ediyor, emperyalistler, hırsızlar, talancılar, cemaat ve gibisi yapılar ve içeride sivil MGK dediğimiz devletin bekasını tekçilik üzerine inşa etmiş olanlar. Zira onu elinden aldığında onun hayalindeki Türkiye yıkılmış oluyor. Zira yanlış yere yapmışsın, yanlış temel atmışsın, temeli yine düzeltmemiz lazım, çok kültürlü çok dillilik üzerine bir ulus olarak yolumuza devam etmemiz lazım Cumhuriyetin 100. yılında.” (HABER MERKEZİ)
