İZMİR – Eğitim Sen İzmir Şubeleri, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı bir günlük iş bıraktı. Konak Eski Sümerbank önünde bir ortaya gelen eğitim işçileri, “Eşit işe eşit fiyat için, çalışma barışı için ÖMK iptal edilsin”, “Emeğimiz, onurumuz , çalışma barışımız için öğretmenlik meslek kanunu ve imtihan iptal edilsin, yoksulluk sonunun üzerinde fiyat artışı istiyoruz” ve Haklarımızı ve taleplerimizi yok sayan ÖMK iptal edilsin” yazılı pankartlar taşıdı.
Halaylarla başlayan harekette sık sık “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Zafer direnen işçinin olacak”, “Susma haykır ÖMK’ya hayır” ve “Kurtuluş yok tek başına ya daima birlikte ya hiç birimiz” sloganları atıldı. Aksiyona yüzlerce eğitim işçisinin yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, meslek örgütleri ve evvelki periyot KESK Eş Genel Lideri Aysun Gezen de katıldı. Eğitim işçileri ismine açıklama yapan Eğitim Sen İzmir 5 Nolu Şube Lideri Özcan Çetin, Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesine yönelik ağır yansılara karşın, MEB’in ısrarla somut bir adım atmadığını söyledi.
‘HİÇBİR EĞİTİM İŞÇİSİNİN SESSİZ VE REAKSİYONSUZ KALMASI BEKLENEMEZ’
Türkiye’de tıpkı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaşlarla çalışmak zorunda kalan öteki bir meslek kümesi olmadığına dikkat çeken Çetin, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleğinin de eklenmek istendiğini lisana getirdi. Eğitim işçilerinin çalışma ve ömür şartlarına ait sıkıntılarının MEB’in gündeminde olmadığını söyleyen Çetin, meslek basamakları uygulaması ile öğretmenlik mesleğinin saygınlığının daha da düşürülmesine hiçbir eğitim işçisinin sessiz ve reaksiyonsuz kalamayacağını söz etti. 14 Ekim tarihinde eğitim alanında örgütlü ve çabadan yana olan sendikaların bir ortaya geldiğini söyleyen Çetin, eğitim işçilerinin taleplerini ise şöyle sıraladı:
-19 Kasım tarihinde gerçekleşecek meslek imtihanının derhal iptal edilmesi,
-Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş fiyatında ödenmesi,
-Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk hududunun üzerinde bir fiyat artışı sağlanmasına ait düzenleme yapılması,
-Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi,
-Tüm eğitim çalışanlarına toplumsal devlet unsuru gereği ayrım yapılmaksızın; giysi, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı fiyatlarının uygunlaştırılması,
-Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi,
-Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının, toplumsal devlet anlayışıyla devlet garantisine alınması ve kamusal eğitim sağlanması.
‘YAPILAN YANLIŞTAN GEÇ OLMADAN DÖNÜLMELİDİR’
MEB’in her hususta olduğu üzere Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürdüğünü belirten Çetin, son olarak şunları kaydetti:
Öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik taleplerini ve iş garantisi başta olmak üzere toplumsal, demokratik ve özlük haklarını teminata alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim işçisinin mesleğini sağlıklı halde yapabilmesi ve nitelikli bir eğitim verebilmesi mümkün değildir. Eğitim işçilerinin muhtaçlığı meslek değil, insanca yaşayacak fiyat, sağlıklı çalışma şartları ve inançlı gelecektir. Ulusal Eğitim Bakanlığı’na davetimiz; meslek basamakları imtihanını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir.”
Açıklamanın akabinde eğitim işçilerinin aksiyonu halaylarla devam etti.
