UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener, partisinin haftalık küme toplantısında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Yolsuzlukların, yoksulluğun olmayacağı ülkeyi biz hallederiz” kelamlarına reaksiyon gösteren Akşener, “20 yıldır senin iktidarın var. Bu kelamlar vaat değil bir itiraftır” dedi.
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“20 YIL SONRA ‘ASLINDA BAŞARAMADIK’ DİYOR: Çekilen sıkıntıların sonuna geliyoruz. Bu bezirgan saltanatına, saray sistemine dur diyeceğimiz güne bir hafta daha yaklaştık. Herkes gönlünü ferah tutsun, DÜZGÜN Parti iktidarına bir hafta daha yaklaştık. Sona yaklaşan iktidarların ortak özelliği, saçmalarlar. O denli palavralar söyler ki kendileri de inanmakta zorlanırlar. Bay kriz rüşveti, yoksulluğu, yolsuzluğu engellemenin hazırlığı içindeymiş. Ne vakit, iktidarının 20 yılı biterken. Bay kriz bundan 20 yıl evvel, ‘3Y’nin olmayacağı bir Türkiye inşa edeceğiz’ demişti. Bu arkadaşımız 20 yıl sonra ‘Aslında başaramadık’ diyor. Bu kelamlar vaat değil bir itiraftır. Rüşvet var, yolsuzluk var, yoksulluk var lakin bir şey daha var; 20 yıldır senin iktidarın var. Neymiş çözermiş, çözemezsin. Zira rüşvet de yoksulluk da yolsuzluk da senin yapıtın. 20 yılın sonunda bu türlü bir vaat ayıptır.
ÇÖZ DE GÖRELİM, ELİNİ TUTAN MI VAR: Borsa sirkülasyonları, her ihaleden kurul alanlar da bunlarda. Bu türlü bir zihniyet yolsuzlukla çaba edebilir mi? Artık çıkmışsın yolsuzluğu çözeceğini söylüyorsun; hodri meydan. Hazine topraklarını yağmalayanları, ihalelere fesat karıştıranları ortaya çıkarıp hesap sorsana. Sayıştay raporlarının izini sürsen tüm failleri görürsün. Ziraat Bankası’ndan kredi alıp medya imparatorluğu satın alanlar var, çöz de görelim. SPK üzerinden şirketleri haraca bağlayan vekil var, bir talimatın kâfi. Eşine şirket kurdurup kendi bakanlığına dezenfektan satan bakan var, hesap sorsana. Esnaf vergisini, çiftçini kredisi ödeyemediği için icrayla boğuşurken yandaşın vergi borcu nasıl silindi araştırsana. Çözmek mi istiyorsun, haydi bakalım çöz de görelim. Elini tutan mı var?
HER HAFTA BİR KANUN TEKLİFİ VERİLECEK: Milletvekillerimize talimat veriyorum, yolsuzlukla uğraş için yasa tekliflerimizi Meclis’e getireceksiniz. Teklifimize evet, deyin, destekleyin; yolsuzluğun üzerine birlikte gidelim. Her hafta bir kanun teklifi verilecek.
SEN KENDİ KELAMLARINA İNANIYOR MUSUN: Bugün çeyrek bir ekonomist vatandaşımızı pazardan, mutfaktan ve marketten ediyor. Enflasyon canavarı hayatın her alanında bizi boğmaya devam ediyor. Enflasyon yoksullaştırır, toplumsal huzuru tehdit eder, verimliliği düşürür dedim. Onlar akılla ve bilimle bağdaşmayan siyasetlerde ısrar edip ülkemize vakit kaybettirdiler. Bay kriz utanmadan, ‘Faizle nasıl çaba edilir dünya aleme gösterdim’ dedi. Senin bu saçmalığından sonra kredi faizleri iki katına çıkmadı mı? Şimdiden geçmiş olsun hepimize. Sayın Erdoğan ‘Ben bu koltukta, bu kardeşiniz, bu can bu bedende’ diye başlarsa her seferinde söylediğinin tam aksisi oluyor. Bu son açıklama, her geçen gün faizler tırmanmaya devam edecek. Biz senin kelamlarına inanmıyoruz da sen kendi kelamlarına inanıyor musun?
MERKEZ BANKASI’NIN BAĞIMSIZLIĞINI SAĞLA: Her şeyden evvel enflasyonu düşürmek için bütün mevzuyu Merkez Bankası ekseninde kıymetlendirme. Merkez Bankası’na liyakatli beşerler atayıp bağımsızlığını sağla. Fiyat İstikrarı Komitesi’nde tertip değişikliğine git. Yabancı para ve altın üzerinden borçlanmaya son ver. Vergi artışlarının enflasyona tesirini en aza indir. Tekrar kıymetlendirme oranını da ÜFE’ye endekslemekten vazgeç. İleri iktisat saçmalığından vazgeç. Enflasyonu ve cari açığı düşürüp büyümeyi sağlamanın tek yolu verimliliği artırmaktır. Enflasyonun orta ve uzun devirde sorun olmasını istemiyorsan verimlilik siyasetlerini öne çıkar. Tarımı liyakatli insanlara ver. Çiftçiye dayanağı ulusal gelirin yüzde 1’i oranında ver. İthal yem, saman utancına son ver.
Ayrıntılar gelecek…
