AK Parti Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız, “Biz Tayyip ağabeye ihaneti bırak sırtımızda taşımamız lazım. Yani ayakkabısını elimizle yalamamız lazım” kelamlarına ait açıklama yaptı.
Odatv’ye konuşan Şenel Yediyıldız, “Eyvallah, ben tahminen haddimi aşmışımdır” tabirini kullanırken Zafer Partisi önderi Ümit Özdağ’ın “FETÖ’cü yeğen” argümanını da doğruladı.
Şenel Yediyıldız, mahallî televizyon kanalı TV52’deki “Gündem” programında sunucu Samet Yaşaryıldız’ın “Tayyip ağabeye ihanet etmeyelim” kelamlarının ne söz ettiği sorusuna şu karşılığı vermişti: “Tayyip ağabeye ihaneti bırak, sırtımızda taşımamız lazım, ayakkabısını elimizle yalamamız lazım.”
Şenel Yediyıldız mendi partisinin de yansısını çeken kelamlarına ait şu açıklamayı yaptı:
“Ben bu sözleri bir mahallî televizyonda konuştum. Ve benim konuştuğum tabirler, mahallî tabirlerdir. Bizim yöremizde insanların rahatlıkla kullandığı tabirlerdir. Bu sözün gerisinde rastgele birisine hakaret yoktur ve beni bilenler bilir; ben şimdiye kadar menfaatim için ne kimseye yalvarmışımdır, ne de diğer türlü şeyler yapmışımdır. Bu konuşmanın öncesinde bir grup olaylar anlatılmıştır, Türkiye Cumhuriyeti’nin başında dimdik durduğu için bu mahallî tabir kullanılmıştır. Bizim yöremizde bu tabirler olağandır, kullanılır. Bu konuşmayı yapıp bir şeyler elde edeyim niyeti muhakkak yoktur. Ben şuna şaşırıyorum, ben bu konuşmayı yapmışım ayıp etmişim, eyvallah… Fakat ben memleketi satmamışım, kimseye hakaret etmemişim. Şaşırdım kaldım, o kadar büyük bir taarruza uğradım ki, feleğim şaştı.”
Yediyıldız, “Partinizden tenkit oldu mu?” sorusuna ise AKP Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’i hatırlatıp şu karşılığı verdi: “Herkes olaya kendi tarafından bakıyor. Beni tanıyanlar, ‘sen menfaat için konuşmadın ancak bu türlü konuşmamalıydın’ diyen var. Erzurum Milletvekili İbrahim Beyefendi ‘haddini aşmıştır’ dedi. ‘Eyvallah’ dedim. Ben tahminen haddimi aşmışımdır. Fakat bu haddi aşma, vatana, millete karşı falan değil…”
“Doğrudur, ben Recep Tayyip Erdoğan’a ‘ağabey’ sözünü kullandım. ‘Ağabey’ sözü bana ilişkin tabir değildir” diyen Şenel Yediyıldız, şöyle devam etti:
“Kırgızistan Cumhurbaşkanı “Tayyip ağabey’ sözünü kullanmıştır, oradan gelen bir tabirdir. Ayrıyeten, Recep Tayyip Erdoğan büyüğümdür. Ben şimdiye kadar Recep Tayyip Erdoğan’dan milletvekilliği talep etmemiş birisiyim. Tanışırız, görüşürüz. Kendisi emretmiştir, vekil olmuşumdur. Artık emrederse kalırım, emretmezse masraf konutumda rahat yatarım. Ben bu memlekette krallık beklemiyorum, yetkimi kullanayım milyarlarca dolar kazanayım, bu türlü bir beklentim olmadı, olmaz da…”
“ÖZDAĞ’IN AÇIKLADIĞI KİŞİ BENİM YEĞENİMDİR”
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ Şenel Yediyıldız ile ilgili “Yalama Şenel Yediyıldız’ın yeğeni Tuğg. Numan Yediyıldız FETÖ’cü. Darbe başarısız olunca Yunanistan’a kaçtı. Şenel ise AKP’den bilinmeyen ortak olarak yol ihaleleri aldı. Şenel sen bırak yalamayı Tayyip’in ayakkabılarını yemelisin. AKP’lisi, karşısı ile yoksul Türk halkı hesap soracak” savında bulunmuştu.
Şenel Yediyıldız, Numan Yediyıldız’ın yeğeni olduğunu doğrularken şöyle konuştu:
“Ümit Özdağ diye birisini tanımam. Bilirim lakin tanımam. Ümit Özdağ, Karayolları’ndan benim ihale aldığımı ve bu nedenle o konuşmayı yaptığımı sav ediyor. Ümit Özdağ’ın bunu ispat etmesi gerekir. Sen beni nereden tanıyorsun Ümit Özdağ? Bu reaksiyona ben şaşırıyorum. ‘Yanlış konuşmuş’ dersin, ben de ‘eyvallah, mahallî ağzı orada konuşmamak gerekirdi’ derim, biter bu iş.
Ümit Özdağ benim FETÖ ile olan ilgilerimi bilmez, Ümit Özdağ kim ki, beni hiç duymuş mu? Evvel Ümit Özdağ’a bunları kim verdi, onu sormak lazım, biz bunu mahkemede soracağız.
Doğrudur, benim yeğenimdir. Benim FETÖ ile olan düşmanlığımı 70’li yıllardan beri bilir beşerler. Ben Erzurum’da okudum, FETÖ’yü o yıllardan bilen birisiyim. Ve FETÖ ile hiç bağdaşmamış, uyuşmamış, daima karşı olmuş bir beşerim. Şu anda da fikirlerim birebirdir. Olabilir, insanların birisi öteki, birisi öbür düşünebilir, doğaldır. 70’li yıllardan beri FETÖ’ye karşı çıkan biri olarak bunlara aldırış etmem. FETÖ’den de ziyan görmüş birisiyim. Ben Vakıf Gureba hastanesinde çalışıyordum, hekimim ben… FETÖ’cüler beni hastaneden kovdular, ‘çalışmayacağız seninle’ dediler. Bunları yaşamış birisiyim. Devlet de bilir benim FETÖ ile olan mücadelemi…” (HABER MERKEZİ)
