Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ayakkabılarıyla seccadeye basmasını kınayarak, “Bu zihniyet CHP zihniyetinin ta kendisidir. Seçmişten günümüze baktığımızda bu zihniyetler helalleşme ismiyle yeni bir devir başladığını Tabir etti herkes. Sanki yeni bir sayfa mı yeni bir periyot mi açıyorlar lakin belirli ki şuur altı şimdi hakimiyetini yitirmemiş durumda. O yüzden Sayın Kılıçdaroğlu’nu kınadığımı söz etmek isterim. Özür görüntüsü çekmiş bu da farklı bir inceliktir. Bu da yanlışını anladığını gösteriyor” sözlerini kullandı.
Zeytinburnu’nda bulunan UYGUN Parti İstanbul Vilayet Başkanlığı’na isabet eden mermilerle ilgili gözaltına alınan 39 yaşındaki Melikşah E.’nin polise verdiği sözünde parti binasına ateş etmediğini, inşaata gelen hırsızları korkutmak için ateş ettiğini söylediği belirtilmişti. Bozdağ, Âlâ Parti İstanbul Vilayet Başkanlığı’nın kurşunlanmasının çabucak akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çıkışan Güzel Parti başkanı Meral Akşener’i özür dilemeye davet etti.
Öte yandan Bozdağ, Erdoğan’ın üçüncü sefer aday olmasına yapılan itirazlar için de, “Bundan sonra meydanlarda halkın gönlüne girmek için demokratik rekabeti birlikte yapalım ve milletimiz kimi istiyorsa onu cumhurbaşkanı seçecektir. Mahkeme yoluyla yahut öteki yol ve tekniklerle cumhurbaşkanımızın adaylığına da, Allah’ın müsaadesiyle cumhurbaşkanı seçilmesine de mani olmayacaklardır” dedi.
‘DEMOKRATİK REKABET…’
Bozdağ’ın açıklamaları şöyle:
“Bundan sonra meydanlarda halkın gönlüne girmek için demokratik rekabeti birlikte yapalım ve milletimiz kimi istiyorsa onu cumhurbaşkanı seçecektir. Mahkeme yoluyla yahut öteki yol ve tekniklerle cumhurbaşkanımızın adaylığına da, Allah’ın müsaadesiyle cumhurbaşkanı seçilmesine de pürüz olmayacaklardır.
‘BU BİR SAYGISIZLIKTIR’
Ülkenin cumhurbaşkanlığı üzere en yüksek makamına aday olmak suretiyle talip olanların bu ülkenin ulusal, manevi ve kültürel, dini pahalarını çok yeterli bilmesi icap eder. Ve onlara hürmet duyması icap eder. Türk milletinin yüzde 99’u Müslüman’dır. Böylesi bir ayda Müslümanların namaz kılarken abdestli olarak üzerine tertemiz bir formda secde ettikleri, ve kendisi de şahsen pak olması gereken seccadeler ayakkabılarıyla basarak kirletmek Sayın Kılıçdaroğlu’na ve yanındakilere yakışmamıştır. Bu büyük bir saygısızlıktır. Bu saygısızlığı gaflet ya da gaf diye geçirmek mümkün değildir. Elbette seccade kumaştan yapılmaktadır ancak onlardan hepsinden farkı yalnızca ve özel olarak anmaz ibadetini yerine getirmek amacıyla yapılıyor olması ve tek başına bir namazgah olmasıdır. Ayakkabıyla kimse ona basamaz ve onu kirletemez. Müminin namaz kılarak adeta miraçta olduğu bir nokta olan seccadenin üzerine ayakkabılarıyla basması bizim toplumumuzun medeniyet kıymetlerine, Müslümanların kullandığı kimi sembollere çok büyük bir saygısızlık olduğunu söz etmek isterim. Lakin sayın Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımına baktığımızda işin doğrusu zihniyet olarak bizim için fazla yadırgayıcı olmadı. Zira daha evvel başörtüsüne bir metrekarelik bez kesimi demişti. Başörtülü bayanların tahsil hakkından mahrum bırakılmasını hak hukuk adalet ismine daima savunmuş hakikat bulmuş bu hususta düzeltici her adımı yargıya taşımıştır. Başörtülü bayanların yükseköğretim hakkını da gasbeden her uygulamayı hak ve adalet olarak tespit edip bunun bilakis davrananları yargıya çabucak şikâyet etmişti. Ayrıyeten başörtülü bayanların kamuda istihdamına da, siyaset yapma hakkına da daima karşı çıktılar. İmam hatip liselerinin katsayı zulmü nedeniyle ayrımcılığa muhatap olmasına da daima karşı çıktılar. Bu zihniyet CHP zihniyetinin ta kendisidir. Seçmişten günümüze baktığımızda bu zihniyetler helalleşme ismiyle yeni bir periyot başladığını Tabir etti herkes. Sanki yeni bir sayfa mı yeni bir periyot mi açıyorlar lakin belirli ki şuur altı şimdi hakimiyetini yitirmemiş durumda. O yüzden Sayın Kılıçdaroğlu’nu kınadığımı tabir etmek isterim. Özür görüntüsü çekmiş bu da farklı bir inceliktir. Bu da yanlışını anladığını gösteriyor.”
‘AKŞENER’İ ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUM’
İYİ Parti’nin binasına yapılan saldırıyı dün kınadım. Cumhuriyet savcılığımız resen soruşturma başlattı. Kısa müddet içerisinde kuşkulu faile ulaşıldı. Bu olayla ilgili dün yaşananlar olağanüstü üzücü. Zira bir partinin vilayet başkanlığının kurşunlandığı ortaya çıkıyor. Ancak kim ne vakit nasıl kurşunladı, kurşunlayanın kimliği ve sebebi ne? Bunlara dair hiçbir bilgi yok elde ayrıca da hiçbir kanıt yok, sıcağı sıcağına çabucak Sayın Akşener ve öbür başkanlar apar topar açıklamalar yaptılar, adeta yaptıranı biliyorlarmış üzere. olayla ilgili birtakım kendilerinde kabulleri ve onlar üzerinden hem sayın cumhurbaşkanımızı hem de partimizi maksat gösteren açıklamalar yaptılar. bunlar kabul edilebilir şeyler değil. ülkenin idaresine talip siyasi partilerin genel liderleri bu türlü olaylar olduğu vakit evvel maddi hakikat nedir oturur bir onları kıymetlendirir ve ona nazaran hareket eder. Toplumsal medyada atılan iftiralara, uydurulan palavralara yahut öteki diğer kanıta dayanmayan zanna dayalı değerlendirmelere nazaran hareket etmek siyasi partilerin önderlerine yakışmaz, yakışmamıştır da. Dün sayın cumhurbaşkanımızı ve partimizi gaye alan Sayın Akşener ve başka başkanlar, ortaya çıkan maddi hakikat karşısında eminim utanmışlardır. Söylediklerinden ötürü eminim pişman olmuşlardır. Onun için sayın cuhmurbaşkanımızdan Sayın Akşener’i özür dilemeye davet ediyorum. Zira böylesi bir hadise karşısında özür dilemek onu güçlendirir. Özür dilemezse bu hakikati millete nasıl izah edecek?” (HABER MERKEZİ)
