İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 5 ilçeden geçecek 10 istasyonlu, 18,5 kilometre uzunluğundaki Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro çizgisinin tünellerini delecek 2 TBM makinesini şantiyeye indirerek hafriyat çalışmasını başlattı.
ANKA Haber Ajansı’nın haberine nazaran, İBB 2017 yılında ihalesi yapılan lakin finans yetersizliği nedeniyle üretimine hiç başlanmayan Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro sınırının tünellerini delecek 2 TBM makinesini, Küçükçekmece Atakent Mahallesi’ndeki Tema Park İstasyonu’ndaki şantiyeye bugün indirdi.
5 ilçeden geçecek çizginin birinci etap kazılarını yapacak TBM makinelerinin şantiyeye indirilişi için düzenlenen merasime, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin, Küçükçekmece Belediye Lideri Kemal Çebi ve Esenyurt Belediye Lideri Kemal Deniz Bozkurt da katıldı.
Törende konuşma yapan Ekrem İmamoğlu, projenin başlaması için 2020’de dış borçlanma yoluyla 220 milyon Euro finansman sağladıklarını belirtti.
Metro konusunu “milli mesele” olarak gördüklerini tabir eden İmamoğlu, “Öyle engellemeler, o denli külfetler yaşıyoruz ki bazen insan utanç duyuyor. Bu sorun, İstanbul’un en temel sorunu. Her kurum, ‘Ben ne yapabilirim’ diye düşünmeli. Yasal Sultan Süleyman Hastanesi’ndeki bir durak yeri sorunu için arkadaşlarımın kaç ay uğraştıklarını biliyorum. Aslında kaynak arıyoruz bir metro durağı için. İşte ‘Yok durak yeri veririz, vermeyiz; veririz lakin işte şu kadar hastane yapın bize’. Güya bize, gökten para yağıyor. Biz halbuki uzun vadeli borçlanabilmenin eforu içerisindeyiz” dedi.
Yıl sonunda Dudullu-Bostancı metro sınırının açılacağını lisana getiren İmamoğlu, “Çok kıymetli bir sınır. O da aslında Anadolu Yakası’nın kuzey-güney ekseninde vatandaşları Dudullu-Ataşehir-Kozyatağı-Bostancı ile denize ulaştırıyor. Münasebetiyle denize ulaştığında, deniz ulaşımını oradan yaymaya başlayacağız” halinde konuştu.
Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:
3,5 MİLYON KİŞİNİN YAŞADIĞI BÖLGEDE, RAYLI SİSTEM OLMAZSA ZULÜM ÇEKTİRİRSİNİZ: Bölge için metro planlama tarihinin 2004 yılına kadar giden bir geçmişi var. Esenyurt, Beylikdüzü, Avcılar, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Başakşehir’in bir kısmını içine alan alanda yaklaşık 3,5 milyon kişi yaşıyor. Böylesi bir alan raylı taşıma olmadan kentle bağını kurarsa oradaki insanlara büyük zulüm çektirirsiniz. O bakımdan gelir gelmez bu işleri ele aldık. Mahmutbey-Esenyurt çizgisi, çok değerli bir sınır. Misyonu aldığımızda ne acı ki bu çizginin ne şantiyesi vardı ne de projesi tamdı. Bu türlü devraldık. Yüklenici firmamız burada. Bizler buradayız. Neyi aldıysak onu anlatıyoruz. Tümden bu projeyi, tabiri caizse yine tahlil etti arkadaşlarım ve toparladı, uygulanabilir hâle getirdi. Bu, önemli bir vakit aldı. Sonra firmamızla oturduk, “Ne yaşadınız” dedik.
220 MİLYON EURO’LUK KAYNAK SAĞLADIK: 2017 yılında, yani seçimden yaklaşık 2 yıl evvel ihalesi yapıldı buranın. Biz, buraya 2020 yılı sonunda 220 milyon Euro’luk bir kaynak sağladık ve başlangıç yaptık. Projeyi üç etapta ele aldı arkadaşlarım. Evvel, projenin uygulanabilirliğini kaybeden dizaynlarını sıfırdan yaparak başladık. İkinci etapta, Atatürk Mahallesi-Toplu Konut Tema Park ve Yasal Sultan Süleyman Hastane istasyonlarından oluşan 7 kilometrelik, 4 istasyonluk M7 çizgisinin da devamı niteliğindeki kesitin imalatına başladık. Doğal bir de bunun ikinci kısmı var. Tahtakale-Bahçeşehir-Esenkent-Ardıçlı ve Esenyurt istasyonları. Yaptığımız çalışmada ikinci çizgi çok değerli, temel batıya geçişi sağlayacak ikinci kısmı çok değerli. Bununla ilgili de muhtaçlık duyulan ek finansman için Mayıs 2022’de Hazine ve Maliye Bakanlığı’na borçlanma talebimizi ilettik.
BİR DURAK YERİ İÇİN ARKADAŞLARIMIZ KAÇ AY UĞRAŞTI: Avrupa ülkelerinin 3-3,5 milyon nüfuslu kimi kentlerinde, İstanbul’da bulunan raylı sistemden uzun metro sınırları var. O denli engellemeler, o denli dertler yaşıyoruz ki bazen insan utanç duyuyor. Bu probleme, Ekrem İmamoğlu problemi ya da Ekrem İmamoğlu’nun devrinin problemi ya da öncesinin, sonrasının eklentisi üzere bakmayacağız. Bu sıkıntı, İstanbul’un en temel sorunu. O bakımdan her kurum, “Ben ne yapabilirim, en süratli bunu nasıl halledebilirim” diye düşünmeli. Söylemekte sorun görmüyorum. Yasal Sultan Süleyman Hastanesi’ndeki bir durak yeri problemi için arkadaşlarımın kaç ay uğraştıklarını biliyorum. Esasen biz kaynak arıyoruz bir metro durağı için. İşte “Yok durak yeri veririz, vermeyiz; veririz fakat işte şu kadar hastane yapın bize”. Güya bize, gökten para yağıyor, metro çizgisini da gümbür gümbür yapacağız. Biz halbuki uzun vadeli borçlanabilmenin uğraşı içerisindeyiz. Metro üzere maliyetli işleri vadeli borçlanıp tasarlamadan yapmanın imkansız olduğunu hepimiz biliyoruz.
18 YIL EVVEL ‘BAŞLIYORUZ’ DENİLEN İŞİN 22-23 YILDA BİTİRİLMESİ TALİHSİZLİK: Baktığınızda, bugüne dönük konuştuğumda, yaklaşık 18 yıl evvel “Başladık, başlıyoruz” denilen bir işin 22-23 yıl sonra bitirilmesi, İstanbul için büyük talihsizliktir. Büyük bir kayıptır. Bu türlü olmamalı ve biz bugün, günde 9 milyona yakın insanı toplu taşımada taşıyoruz. Yani Londra’nın nüfusu kadar insan taşıyoruz günde ancak Londra’nın, İstanbul’un 3 katı metrosu var. 650 kilometrelere yaklaşan, 2030 amacımızdan bahsetti Pelin Hanım. Çok değerli. Bizim hemen orayı yakalamamız lazım. Hemen, durmadan, tam gaz. Yani Cumhurbaşkanlığı imzasıymış, Maliye ve Hazine Bakanlığı’ymış, yok Ulaştırma Bakanlığı’nın proje onayıymış; metro önüne geldi mi “Ben ne yaparım” diye bakması lazım.
RAYLI SİSTEMLER ULUSAL SIKINTI: Raylı sistemler, ulusal bir sorun. Az evvel gösterilen fotoğraf, çağdaş bir imgedir. HIZRAY’ın bağlanması, buradan Beylikdüzü-Esenyurt Meydanı’na erişen bu çizginin Saadetdere’ye erişmesi ve Beylikdüzü TÜYAP sınırıyla birleşmesinin; HIZRAY ile Beylikdüzü’nden, Esenyurt’tan geçip 13 tane metro çizgisini keserek Sabiha Gökçen’e 52 dakikada erişmesinin, bu kent ismine çok yararı var. Yani kentteki kentleşmenin, ömür kalitesinin, kuzeyi zorlayan bir kent değil de kendi içinde keyifli bir kent. Yani bu kenti biz 30-35 milyonluk kent yapamayız. Kanal İstanbul yahut onun üzere ucube işler. Yeni bir 2-3 milyon daha nüfus, onun altyapısı, onun metrosu, onun alabora edeceği düzenler, sistemler; hiç bunları konuşmuyoruz. O bakımdan attığımız her düzgün adımın, İstanbul’un geleceğine yük değil yükü hafifleten adımlar olması kuraldır.
GÖREVE GELDİĞİMİZDEN BU YANA 29,9 KİLOMETRELİK METRO ÇİZGİSİNİ HİZMETE SUNDUK: Siyasi engellemeler ve ekonomik krize karşın metro üretiminde çok önemli adımlar attık. Üretici fiyat endeksinin yıllık artışının yüzde 150’ye yakın olduğu bir ülkede maliyetlerle boğuşurken bir yandan iş yapmaya, bir yandan kredi imkanları sağlamaya, bir yandan döviz artışının getirdiği yüke karşın bu finansmanı dengeleyip borçlarını ödemeye ve tıpkı vakitte yeni projelerle ilgili de -başta HIZRAY olmak üzere- en yiğit bir biçimde, bugüne kadar biriken o açığı kapatmak ismine gece-gündüz demeden çalışarak; milletin kasasının, milletin bütçesinin israfını engelleyip tasarrufu önceleyen ve bol bereketli olmasını sağlayan bir idare olmaya uğraş ediyoruz. Vazifeye geldiğimiz günden bu yana 29,9 kilometrelik metro çizgisini İstanbulluların hizmetine sunduk.
YIL SONUNDA DUDULLU-BOSTANCI ÇİZGİSİ GELİYOR: Artık Dudullu-Bostancı çizgisi geliyor; 14,5 kilometre. Bu yılın sonunda, aralık ayının sonunda onu açacağız. Çok kıymetli bir çizgi. O da aslında Anadolu Yakası’nın kuzey-güney ekseninde vatandaşları Dudullu-Ataşehir-Kozyatağı-Bostancı ile denize ulaştırıyor. Münasebetiyle denize ulaştığında, deniz ulaşımını oradan yaymaya başlayacağız. Yeniden Mecidiyeköy-Yıldız kısmını açarak Beşiktaş kısmını de Yıldız İstasyonu ile birlikte Mecidiyeköy sınırına bağlamanın keyfini bu yıl bitmeden yaşayacağız. Süratlice 3 yıl içerisinde, 46-47 kilometreleri konuşan bir belediye olacağız. Bundan gurur ve keyif duyuyoruz. Yeni temeller atmayı, yeni projeleri başlatmayı da metro üretimi açısından çok fakat çok önemsiyoruz. (HABER MERKEZİ)
