ANKARA – Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, Mezopotamya Ajansı (MA) ve JINNEWS çalışanı 11 gazeteci konutlarına yapılan operasyonlarla gözaltına alındı. MA’nın Ankara ofisine da baskın yapan polis haber üretimi yapılan çok sayıda malzemeye de el koydu.
Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği’ne (ÇHD) bağlı avukatlar HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ile Türkiye Gazeteciler Sendikası ve DİSK Basın-İş temsilcileri gözaltına alınan gazetecilere ait İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde açıklama yaptı.
‘HAKİKAT UĞRAŞIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ’
“Özgür Basın Susturulamaz”, “Deng Bidin Ji Bo Çapameniya Azad”, “Gazetecilik Hata Değildir” pankartları açılan açıklamada konuşan MA editörü Özgür Paksoy, “Biz saklı gizli haber yapmıyoruz. Kimliğimiz cebimizde. Haberimizi zımnî gizli yapmayız. İzledikleri sinemaların tesirinde kalmışlar herhalde haberlerimizde şifre yoktur. Hakikat uğraşımızı sürdüreceğiz, bu da onlara kaygı olsun” dedi.
Gözaltılara reaksiyon gösteren Gazeteci Hüseyin Aykol ise, “Kimyasal haberini yapanları düşündükleri insanları gözaltına alıyorlar. Bugün gözaltına alınan bir arkadaşımız dağıtımcı. İki yıl evvel ayrılmış arkadaşlarımız da gözaltında. Biz haber yapmaya devam edeceğiz. Ofisimizi talan etmişler. Bilgisayarlarımıza el koymuşlar. Halkımızla dayanışma içerisinde devam edeceğiz. Mezopotamya Ajansı çalışmaya devam edecek. Biz daha çok çalışarak devam edeceğiz. Biz halkların hakikatini sizlere iletmeye çalışacağız. Akınlara şimdiye kadar boyun eğmedik, eğmeyeceğiz” diye konuştu.
‘HAKİKATTEN KORKMAYA DEVAM ETSİNLER’
Gazetecilere yönelik operasyonda konutu basılan Jinnews muhabiri Dilan Babat, gözaltı sırasında azaba maruz kaldıklarını belirterek, “Sakin olmaları gerektiğini söylememize karşın sakin davranmayarak uzun namlulu silahlarla geldiler. Üzerimizde dakikalarca beklediler. Üç buçuk saat karşıt kelepçeli duvar kenarında bekletildik. Telefonumuzun şifrelerini istediler. Vermeyince ‘bu hukuku kim size öğretiyor’ dediler. Berivan arkadaşımızı tehdit ettiler. Konutta yüzden fazla kitap aldılar. Güzellerine gitmeyen kitapları görünce cinsiyetçi hakaretlere maruz kaldık” dedi ve şöyle devam etti:
“Biliyoruz kalemimizden hakikatten korkuyorlar. Her bir arkadaşımız gözaltına alınabilir fakat onların sorumluluğunu biz yerine getireceğiz. Hakikatten korkmaya devam etsinler. Biz onları haberlerimizle korkutmaya devam edeceğiz.”
‘DÜŞMANCA HÜCUMLARI KINIYORUZ’
Gazetecilerin gözaltına alınırken azaba maruz kaldığını belirten HDP’li Hüseyin Kaçmaz, “AKP iktidarı ve ortağı MHP her seferinde 90’lı yılların mirasçısı olduğunu uygulamalarıyla açıklıyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Yakın vakitte AKP iktidarı hakikatin yayılmasını engellemek için sansür yasası yaptı. Burada da hakikati susturmak istediler. Kürt gazetecilere karşı yapılan bu yalnızca gazetecilerin gözaltına alınması değildir. Bu halkın haber alma hakkının gözaltına alınmasıdır. AKP iktidarı kendinden evvelki iktidarlara baksın. 90’lı yıllardaki iktidarlar nasıl tarihin çöplüğünde yer aldıysa AKP de alacaktır. Bu düşmanca taarruzları kınıyoruz. Gazetecilik hata değildir.”
‘GAZETECİLERİN AVUKATLARIYLA GÖRÜŞMESİNE MÜSAADE VERMEDİLER’
İHD Ankara Şube Lideri Fatin Kanat, “Gazetecilik cürüm değildir. Gazeteci sizin alkış tutacağınız şeyi yapmak zorunda değildir. Gazeteci hakikatten korkmadan yazmaya devam edecektir. Fiziki baskılarınız muhalif gazeteciliği ortadan kaldıramayacak. Biz İHD olarak sürecin takipçisi ve omuz omuza olacağımızı deklare ediyoruz” diye konuştu.
Gözaltı sürecinde yapılanlarla ilgili utanç duyduğunu söz eden TGS Ankara Şube Lideri Sibel Hürtaş, soruşturmanın 5 gün evvel başlatıldığını öğrendiklerini belirterek, “Dilan bir polisin üzerinde oturdukları sırasında poz verdiğini söyledi. O fotoğraf toplumsal medyada dolanıyor. Biz bunun ne manaya geldiğini biliyoruz. Gazeteciler avukatlarıyla görüştürülmüyor. Soruşturmanın nedenini ‘Soruşturmanın maksadının tehlikeye düşeceği’ gerekçesiyle söylememişler. Soruşturmanın neden yapıldığını öğrenmiş değiliz” dedi.
DİSK Basın İş Ankara Şube Lideri Turgut Dedeoğlu ise, “Biz sendika olarak kefiliz, onlar gazetecidir. Dayanışmaya devam edeceğiz. Sizler de dayanak verin daima birlikte özgür günlere gidelim” sözlerini kullandı.
