2023 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında kamunun yapacağı sabit sermaye yatırımlarından en çok hissenin hizmetler kategorisine ayrılmış olmasını pahalandıran ekonomist Gurur Oğuz, hizmete katma kıymet katılmadığı sürece global ekonomilerle rekabet edilemeyeceğini belirtti.
Şeref Oğuz’un Ekonomim gazetesinde yer alan “Hizmet ederek efendi olunmaz” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Bu yıl tarımda 49,9 milyar, madencilikte 78,9 milyar, imalatta 4,2 milyar, güçte 47 milyar, turizmde 1,3 milyar, konutta 2,9 milyar, eğitimde 67,6 milyar, sıhhatte ise 41,1 milyar TL kamu sabit sermaye yatırımı yapılması planlanıyor.
KATMA PAHA YOKSA, SEN NEREDESİN?
Hizmet ederek kürenin katma pahası yüksek ekonomileri ortasına sıçrama yaşayamayız. Hizmete katma bedel kattığımızda fakat bir kelamımız olabilir. Gelen turistin bıraktığı paranın bir manası olur. Burada içi boşaltılmış tabakları yıkamak yerine kültürel zenginliklerimizi dünyaya duyurmuş oluruz.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Tarım neden ekonomik amaçlarımızda en geride yer alıyor?
Tarım; fazlaca emek ister, toprağa ihtimam ister. Bir ülkedeki tarımın gelişmesi; bakış, tavır ve kararlılığın bileşimidir. Bu da disiplinlerarası birlikteliğin yeşermesi ile gerçekleşir. Biz tarıma; yiyecek üreten toprak, bina dikilecek arsa diye baktığımızdan amaçlarımızın çok gerisinde kalıyoruz.
Sanayide sıçrama yapamayışımızın nedeni nedir?
Sıçrayamıyoruz; zira zıplamayı bilmiyoruz. Mevcutlarımızı muhafaza uğraşımız; bir ileri atılımdan korkmak, bize çizilen hudutlarda hapsolmak bahtımızı şekillendiriyor.
REFAHINI BUDAYA BUDAYA, NEREYE KADAR?
Bir ülkenin gelişmişlik seviyesi ana ölçülerinden biri; ekonomik refahtır. Eğitim, sıhhat, hukuk ve ömür standardı üzere alanlarda halkının ve toplumunun genel performansı, bunun bir kesimidir.
Gelişmişlik seviyesi; kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYİH), ortalama ömür mühleti, okuryazarlık ve yoksulluk oranı üzere çeşitli göstergelerle ölçülür.
Biz temel refah göstergelerini budaya budaya ilerliyoruz. Bize kulvar atlatabilecek olan ihracat kanallarımızın işleyişini zorlaştırıyoruz, ihracat bedellerinin %40’ının bankaya yatırılması mecburiliği nedir? Yürüyen alanlarda işleyişi zora sokmak niçin?
Kürenin sıradanı değil, sıradaki olanı olmak için; çok çalışmak yetmiyor. Çalışmakla yetinen insan; yalnızca çalışmış olur. Üzerine vizyon koyup bunu satmak, daha üst bir bedeldir. Bunu daima kılmak ise kalkınma olacaktır.
Katma kıymeti artırmak; kardır. Bizler; oradan oraya savrularak yalnızca çalışan ve hizmet eden öyküleri yazıyoruz. Bizim öykümüz; katma bedel var edebildiğimiz noktalarda yatıyor aslında… Bilmem anlatabiliyor muyum?” (YAZININ TAMAMI)
