Gazeteci Murat Uzman, ferdî internet sitesinde yayınladığı yazısında, Emin Çölaşan ve Necati Doğru’ya ‘FETÖ’den mahpus cezası verilmesini eleştirdi. Mehmet Barlas’ın karardan sonra ‘sıra bana gelirse’ tasasıyla yazdığını ve sıranın her an herkese gelebileceğini tabir eden Ehil, Çölaşan ve Doğru’yu mahkum eden mahkemenin geçmişini de hatırlattı.
Çölaşan ve Doğru’ya mahpus cezası veren İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin geçmişte Canan Kaftancıoğlu, Selahattin Demirtaş, Sırrı Süreyya Başkan, Murat Aksoy ve müzisyen Atilla Taş üzere isimler hakkında mahpus ya da tutuklama kararı aldığını hatırlatan Murat Uzman, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün el öpme manzaralarına de değindi.
Gül’ün Suriye merkezli Haznevî tarikatı piri Muta el-Haznevî’nin elini öpme hareketi yaptığı imgelere karşılık verdiği yanıtın “O tarihte milletvekili değilim” olduğunu hatırlatan Uzman, o devirde cemaat-iktidar kopmasının tam yaşanmadığını belirtti. Gazetecilere verilen cezayı eleştiren Ehil yazısını şöyle tamamladı:
“Emin Çölaşan ve Necati Gerçek üzere isimler ise o vakit Gülen ve örgütlenmesini eleştirdikleri için hedefteydiler. Artık ise tıpkı nedenden ötürü hapsedilecekler, ceza onanırsa. Adalet dağıtması beklenen yargı ismine övünülecek bir tablo değil.
Bu gelişmeler biriktikçe bundan 9 asır evvel yaşamış Nizâmi Gencevî’nin, yani Azerbaycanlı şair Genceli Nizâmi’nin, İskendernâme yapıtındaki o dayanılmaz beyti geliyor aklıma.
Dünyaya fâtih olmaz zulüm ile rezalet,
Yeryüzünün fâtihi adalettir, adalet!”
YAZININ TAMAMI