Evrim Deniz
DİYARBAKIR – Fotoğraflarındaki karakterleri çizerken etrafından esinlendiğini lisana getiren genç sanatçı Rojbin Ekinci, Dicle Üniversitesi Fotoğraf İş Kısmı mezunu. Mezun olduktan sonra özgür sanatçı olarak çalışan Ekinci, “X- zoomer” başlıklı birinci şahsî standını Diyarbakır’da açtı. Stant, 1- 23 Nisan tarihleri ortasında A4 Açık Sanat Alanı’nda sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.
Resimlerinde Kürt bayan figürlerini çağdaş bir yerde, alışılmamış bir biçimde işleyen Ekinci, “Çalışmalarımdaki ana bahis, bizden evvelki jenerasyonu toplumsal, faal ve çağdaş toplum içerisine yerleştirmek” tabirini kullandı.
‘KUŞAK ÇATIŞMASI TARİH BOYUNCA VAR OLAN TOPLUMSAL VE FERDÎ BİR SORUN’
Farklı jenerasyonlardan bayanların toplumsal medya ve teknoloji ile gayretini gözlemlediğini belirten Rojbin Ekinci, izlenimlerini şöyle lisana getirdi: “Çevremde benden farklı nesillerde olan bayanlarla büyüdüm ben. Annem, teyzem ve anneannem benim rol modellerim oldular. Etrafımdaki farklı jenerasyondaki bayanların teknoloji ile olan imtihanı dikkatimi çok çekiyordu. Sonrasında bunu jenerasyon çatışması olarak ele almak istedim. Jenerasyon çatışması, tarih boyunca var olan toplumsal ve şahsî bir sorun aslında. Teknolojinin hayatımıza girmesi ile bu çatışma daha da derinleşti. Yaşlı jenerasyonun kendi kıymetlerini genç jenerasyona empoze etme gayretleri ile gençlerin toplumsal medyanın da tesiriyle sanal kimlikler oluşturmasının iki jenerasyon arsındaki çatışmayı körüklediğini gözlemledim.
Bu durumun hem şahsî hem de toplumsal bir sorun olmasının yanında mizahi bir istikameti de var. Bizden evvelki jenerasyon kimi kritik periyotlarını geçmiş olmalarından ötürü bugünün gerçekliğinden kopuk ve çağdaş hayata adapte olmakta zorlanıyorlar. Bu noktada her iki nesil birbirini kabullenmeye ve anlamaya çalışıyor. Böylelikle iki nesil ortasında trajikomik bir bağlantı gelişiyor.”
‘KÜRT KADININI KÜLTÜREL VE ÇAĞDAŞ BİR YERDE ÇİZİYORUM’
Çalışmalarının merkezinde Kürt bayanının yer aldığını belirten Ekinci, “Önceki jenerasyon Kürt bayanlarını biz gençleri eleştirdikleri şeylerin merkezine yerleştiriyorum. Mesela oje sürmemizi eleştiriyorlar, telefonda geçirdiğimiz süreyi eleştiriyorlar. Ben de evvelki jenerasyondan bayanı daha toplumsal, faal hayatın içinde canlı, zıt renklerle, alışık olmadığımız biçimlerde çiziyorum. Birebir bayanı fistanıyla, başörtüsüyle, toplumsal medyada dolaşırken, oje sürerken, bir stantta çağdaş bir tabloya bakarken, şarap içerken mizahi bir bakış açısı ile çağdaş bir tabanda buluşturarak resmediyorum” dedi.
‘BU SÜREÇTE MİZAHA VE SANATA MUHTAÇLIĞIMIZ VAR’
Resimlerindeki figürlerin birtakım insanları rahatsız edebileceğine de değinen Ekinci, şöyle konuştu:
“Bu fotoğraflar birtakım insanları rahatsız edebilir. Yakın etrafımdan de çizimlerime yönelik tenkitler aldım. Ama ben bu karakterleri aslında etrafımdan esinlenerek resmediyorum. Örneğin, kız kardeşim ve annemi ortak bir karakterde buluşturuyorum. Ve bu da hem bu çatışmayı hem de Kürt kadınını ön plana çıkarıyor. Standımda bir de görüntü arka çalışmam bulunuyor. Bu görüntüde bulunan kişi annem. Ve onu Instagram reels görüntülerinde dolaşırken, birbirinden çok farklı görüntüler izlerken gözlemliyoruz. Bu aslında aktüel olan bir durum. Büyüklerimiz bizleri eleştirdiler uzun bir mühlet, teknoloji ile iç içe olmamızı, telefon ile bu kadar uğraşmamızı. Fakat kendilerinin eline bu fırsat geçtiği vakit birinci yaptıkları şey telefona bakmak oluyor, bilhassa aile buluşmalarında dikkatimi çeken bir şey bu. Sohbet ederken, yemek yerken istisnasız bir büyüğün elindeki telefondan reels sesi geliyor. Bu artık alışık olmamız gereken bir şey. Standa gelen beşerler da şaşırıyor çizimlerime. Birçoklarının fotoğrafları incelerken kahkaha attığına şahit oldum. Bu beni çok keyifli ediyor. Bu türlü bir süreçte bilhassa mizaha ve sanata muhtaçlığımız olduğunu düşünüyorum.”
‘GENÇLERİN SANATTA ETKİN OLMASI ÖNEMLİ’
Genç sanatkarların ve bilhassa bayanların mezun olduktan sonra sanata yönelik ilgi ve isteklerinin kaybolduğuna dikkat çeken Ekinci, bunun toplumsal yapıdan ve mevcut ekonomik kaidelerden kaynaklandığını söyledi. Ekinci, “Biz gençlerin sanatımızla toplum içinde etkin olması çok kıymetli. Alan aramak ve bulmak, yeni bakış açılarını sunmak da biz genç sanatkarların vazifesi aslında. Ben de bunu amaçlıyorum. Bilhassa kendi kültürümden Kürt bayan figürlerini kuşaklararası farklılıklar olmadan, çağdaş bir yerde mizahi bir biçimde tanıtmaya çalışıyorum” dedi.
