İZMİR – İzmir’de BDSP, ÇHD, Dev-Tekstil, DKDER, Kelam ve Hareket, Köz, Kaldıraç, TÖP ve Halkevleri, Maraş merkezli meydana gelen sarsıntının akabinde yaşanan süreçte yaşanan hak ihlalleri protesto etmek için basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya HDP İzmir Vilayet Örgütü ve Partizan da takviye verdi.
Karşıyaka Çarşı girişinde düzenlenen açıklamada, “Afetleri katliama dönüştüren bu sistemden hesap soracağız” yazılı pankart taşınarak, “Katillerden hesabı işçiler soracak”, “Deprem değil sermaye öldürür” ve “Katil devlet hesap verecek” sloganları atıldı.
Grup ismine yapılan açıklamada, zelzelenin akabinde “kapitalizmin, faşizmin, talancı ve rantçı nizamın tüm gerçekliği ile insanların hayatı üzerine çöktüğü” vurgulandı.
‘GÖNÜLLÜLER, DEVLETİN MUKTEDİR İMGESİ ZEDELENMESİN DİYE ENGELLENDİ’
Deprem sonrasında yaşananlara dikkat çekilen açıklamada, şu tabirlere yer verildi:
“Bir halkın yaralarını sarmak, arama-kurtarma çalışmaları için bölgeye giden madencilerin, inşaat emekçilerin, milletlerarası arama-kurtarma gruplarının, gönüllülerin çalışmaları devletin muktedir imgesi zedelenmesin diye engellenmiş, televizyon ekranlarından ‘Her yere ulaştık’ açıklamaları yaparken bölgeden gelen bilgiler Erdoğan’dan, Soylu’suna, AFAD Lideri’ne kadar palavra söylerken; bölgeye gitmek isteyen gönüllülerin zelzele bölgesine süratlice ulaşmalarının önüne geçildi. Dayanışma hedefiyle halkın, belediyelerin göndermiş olduğu yardım gereçlerine el konulmuş ve AFAD, valilik üzere kurumların logoları zorla bastırılmıştır. Enkaz altında toplumsal medya üzerinden hayatta kalmaya çalışan insanların sesi Twitter engellenerek kısılmıştır. Arama kurtarma çalışmalarında AFAD takımları ses gelen enkazdan apar topar vali yakınını kurtarmak üzere ayrılmıştır. On binlerce insan enkaz altındayken bankaların ve cemaat yurtlarının para kasaları öncelikli olarak kurtarılmıştır.”
‘İSTİFA ETMEK YERİNE HALKA PALAVRA SÖYLEMEYE DEVAM EDİYORLAR’
“Depremi katliama dönüştüren AK Parti iktidarı ve devletin sorumluluk alıp istifa etmek yerine halka hala palavra söylemeye devam ettiği” belirtilen açıklamada, “Televizyonlarda kentsel dönüşümü engellediler diye bas bas bağıranlar, kentsel dönüşüme değil rantsal dönüşüme karşı çıkan halkı hatalı ilan etmeye çalışıyor. 1 yıl içerisinde herkese konut verilecek demeleri, halkı düşündüklerinden değil ihalelerin iştahlarını kabartmasındandır. 1 yıl içerisinde yapılacak konutlar halka tekrardan satılacak, bir mesken almak için ömrünün birçoklarını veren halk, yıkılan konutu için de ömrünün kalanını vermeye zorlanmaktadır. Zelzele bölgesinde iklim ve hava raporları eldeyken, yağmur, sel geliyorum derken, tedbir almayan, dere yoluna çadır kent kurduran, zelzele acısını yaşayanlara üstüne bir de sel felaketi yaşatanlar bu halkın düşmanıdırlar. Devlet vazifeleri gittikleri her yerde yuhalanmaktadır, reaksiyon ile karşılanmaktadır. Bunu karşın utanmadan hâlâ ekranlar karşısında milyarlarca lira yardım toplanmışken halktan şeker, çay, eşofman istemektedirler” tabirleri kullanıldı.
Depremin birinci gününden bugüne bölgede sendikalar, meslek odaları, bayan örgütleri, gönüllüler ve devrimcilerin çalışmalarını sürdürdüğü de belirtilen açıklamada, yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
* Zelzele ve sel sürecinde, sürecin öncesinden başlayarak, başından sonuna kadar yaşanan tüm hak gasplarının, can kayıplarının, usulsüzlüklerin tüm sorumluları, en aşağıdan en üste, müteahhitten devlet görevlisine, bakanından cumhurbaşkanına kadar halka açık bir halde yargılanmalıdır.
* 1999 sarsıntısından bu yana toplanan sarsıntı vergilerinin hesabı verilmelidir.
* Televizyonda yapılan gösteride toplanan paraların hesabı verilmelidir.
* Barınma sorunu bir an evvel çözülmeli depremzedeler konutlarına fiyatsız kavuşturulmalıdır.
* Gönderilen yardımlar engellenmemeli, yardımlar konusunda devlet siyasal rekabete değil halkın gereksinimlerine odaklanmalıdır.
* Öğrenciler uzaktan eğitimle mağdur edilmektedir. Depremzedeleri KYK yurtlarına yerleştirmek hiçbir sorunu çözmemekte tersine eğitimi engellemektedir.
* Yaşanabilecek tüm afetlere karşı planlı ve akılcı tahliller üretilmeli.
* Sarsıntı bölgesinde refakatsiz kalan çocuklar hiçbir maddi-siyasi çıkar için kullanılmamalı üstün faydası gözetilerek devlet tarafından müdafaa altına alınmalıdır.
* Bayanları şiddete karşı koruyan 6284 sayılı yasa bölgede faal olarak uygulanmalı, şiddete maruz kalan bayanların müracaat yapabilecekleri taşınabilir şiddet müracaat merkezleri açılmalıdır.
* Bakım emeği yükü altında ezilen bayanlar için; çamaşırhane, taşınabilir kreş kurulmalıdır.
Açıklamanın akabinde Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeleri, bölgede yaptıkları çalışmaları anlatarak, tüzel sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. (DUVAR)
