ANKARA – Türkiye siyasal hayatına damga vuran Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunlarının kurduğu ‘Mülkiyeliler Birliği’ geçtiğimiz hafta sandık başındaydı. Seçimi ortalarında ‘Barış Akademisyenleri’nin de olduğu ‘Yetiştik Zira Biz’ kümesi kazandı.
Mülkiyeliler Birliği Genel Lideri Fuat Şen ve II. Lideri Elçin Aktoprak geride kalan seçim periyodunda yaşadıklarını, bunun merakla beklenen 14 Mayıs seçimlerine yansımasını anlattı. Türkiye’deki değişimi 2018’den beri Mülkiye seçimleriyle sahiplendiklerini söz eden Şen ve Aktoprak, Mülkiyeliler Birliği’nin “nefes olmaya” devam edeceğini söyledi.
‘FESTİVAL HAVASINDA SEÇİM’
Mülkiyeliler Birliği seçimi geride kaldı. Birçok Mülkiyeli geçtiğimiz hafta Ankara’da seçim için buluştu. Seçim süreci nasıl geçti?
Fuat Şen: Mülkiye, geçmişi 1859 yılına kadar giden bir okul. Osmanlı’nın çağdaşlaşma gayretlerinde ‘Tıbbiye’ ve ‘Harbiye’ ile memlekete yönetici yetiştirmek üzere tasarlanıyor. 2 yıldan 3 yıla, sonra 4 yıla çıkıyor ve ‘Hariciye’, yani diplomasi kısmı ekleniyor. Akabinde bugünkü kamu bürokrasisinin temelini oluşturan iktisat ve maliye şubesiyle muhakkak bir evreye geliyor. Kapatıldığı, idare tarafından cezalandırılan devirler oluyor. 1935’e kadar bu halde gidip Atatürk’ün isteği üzerine ‘Siyasal Bilgiler Okulu’ ismine dönüşerek Ankara’ya geliyor ve daha sonra fakülte olarak Ankara Üniversitesi’ne bağlanıyor. Okul Ankara Üniversitesi’ne bağlanınca Mülkiyeliler Birliği Derneği de kuruluyor. 1960’dan sonra Mülkiye Türkiye’de politik dönüşümün başlamasıyla taraf veren, fikir üreten, tartısını gösteren bir yapıya dönüşüyor. Mülkiyeliler Birliği de buna paralellik gösteriyor. 1980’den sonra ise Mülkiyeliler Birliği’nin daha da politikleştiğini görüyoruz. Bu Mülkiyeliler Birliği’nin seçimlerine de yansıyor. 1981’den sonra okul YÖK’le birlikte darbe alıyor fakat mirasın üzerine inşa edildiği için hala gayretini veriyor. İki yılda bir yapılan seçimler nedeniyle yalnızca Ankara’da oy kullanılabiliyor. İnsanların tutumlarını göstermesi hem de birbirini görmesi açısından şenlik havasında geçen bir seçime mesken sahipliği yapıyor. Bu yıl da o denli oldu.
‘HERKESİN SEÇİMLERE UMUDUNU BAĞLADIĞINI DA GÖSTERİYOR’
Elçin Aktoprak: Mülkiyeliler Birliği’nde çoklukla bir ya da birkaç kümenin girdiği seçimler oluyor. Biz 2018’den beri ‘Yetiştik Zira Biz’ kümesi olarak seçimlere katılıyoruz. Karşımızdaki kümeler değişebiliyor. Bu sene, en kalabalık seçim oldu. 1997 oy kullanıldı. Boş oyları da sayarsak 2 binin üzerinde Mülkiyeli Ankara’daydı. Bu bizim için kazanmanın ötesinde bir şey. Herkesin seçimlere umudunu bağladığını da gösteriyor. Yalnızca Mülkiyeliler Birliği seçimleri değil tıpkı vakitte 14 Mayıs’taki seçime dair de bir umutla herkes oy kullanmaya geldi. Mülkiye Osmanlı’dan Türkiye’ye çağdaşlaşmanın bir aracı olarak karşımıza çıkıyor. Mülkiyeliler Birliği’ni de bunun devamı olarak, demokratik kitle örgütü olarak görüyoruz. Birebir Mülkiye üzere Mülkiyeliler Birliği de eleştirel aklı temsil eden, iktidarda kim olursa olsun muhalif bir hal almayı bilen bir kurum olarak şekilleniyor.
‘ÖNCE MÜLKİYE DEMEK, YALNIZCA MÜLKİYE DEMEK DEĞİL’
Türkiye siyasal hayatındaki pek çok ismin yolunun geçtiği bir okul Mülkiye. Türkiye için Mülkiye’nin kıymetini siz nereden okuyorsunuz?
Fuat Şen: Mülkiye memleket bürokrasisini oluşturan, kontrol sistemlerinde uzmanları, mülki idari amirleri, diplomatları yetiştiren bir okul. Bu toplama çok yakın bir formda memleketin akademik takımlarını da Mülkiye yetiştirdi. Birçok hocamız öbür üniversitelerin yapı taşı oldular. Niyet üreten, gündelik hayatı birlikte üretmeyi sağlayacak bizi biz yapan bütün kuralları, yol göstericiliği Mülkiye’de görüyoruz.
Elçin Aktoprak: ‘Önce Mülkiye sonra Türkiye’ sorusu sıklıkla soruluyor. Bunu farklı siyasi görüşler farklı yerlerden okuyabilir lakin çoklukla Mülkiyeli olmayanlar tarafından çok kibirli bir duruş olarak eleştirilir. ‘Her şey de Mülkiye değil’ denir. Elbette her şey Mülkiye değil fakat evvel ‘Önce Mülkiye sonra Türkiye’ kelamını çok farklı bir yerden okumak mümkün. Tam da tabandan demokrasinin gelişmesinin ne kadar elzem olduğuna bakmak gerekir. Evvel Mülkiye demek, yalnızca Mülkiye demek değil. Evvel Mülkiye’de eleştirel aklı, demokrasiyi, hakkı, hukuku geliştirebilirsek, duruşumuzu sağlamlaştırabilirsek, bu duruşun sağlamlığı Türkiye’ye de yansıyacaktır. Yetiştik Zira Biz grubu olarak bu kelamı ve bu sloganı tam buradan okuyoruz. Biz Türkiye’deki değişimi 2018’den beri Mülkiye seçimlerinde sahiplendik. Hasebiyle 2018’den beri Türkiye’de görmek istediğimiz demokratik duruşu Mülkiyeliler Birliği’nde üyelerimiz sayesinde gösteriyoruz. Bunu da muhafazaya devam edeceğiz.
‘KAMUNUN TEKRAR İNŞASINDA MÜLKİYE ETKİN ROL ALACAK’
Seçimlere geleceğiz ancak Mülkiye’nin bürokrasideki yerine dair vurgu yaptınız. Bugün en çok şikâyet edilen hususların başında kamuda liyakat geliyor. Bürokrasideki ‘çözülme’ lisana getirilirken seçimlerden sonra bir değişim olursa Mülkiyelilere nasıl bir sorumluluk düşüyor?
Fuat Şen: Aslında eleştirilen bu yapı içerisinde de birçok Mülkiyeli var. Mülkiyelileri pür, iyiyi, doğruyu gösteren beşerler olarak göstermek haksızlık olacaktır. Lakin temelde toplumcu düşünen, memleketi belli basamağa getirmeye niyet eden insanların birden fazla atıl vaziyette. Bir ileriki dönüşümde bunların rol alması ve rol verilmesi olası. Biz genel birikim olarak Mülkiyelilerin buna hazır olduğunu düşünüyoruz.
Elçin Aktoprak: Mülkiyeliler Birliği olarak şubelerimizle birlikte var olan faaliyetlerimizi hem devam ettireceğiz hem de demokrasiye geçiş sürecinde yeni bir kamunun inşasında iktisatta, hukukta, anayasada uzman takımlara sahip bir derneğiz. Bir mezunlar derneğinin ötesine geçmemizi de sağlayan aşikâr alanlardaki bu uzman birikimimiz. Bunu da faal hayata geçirip, kamunun tekrar inşasında Mülkiyeliler Birliği’nin etkin rol alacağını düşünüyoruz.
‘BİR DEĞİŞİM OLACAĞI ÖNGÖRÜLMEYE BAŞLANDI’
Türkiye kritik bir seçimin eşiğinde. 14 Mayıs’taki seçimlerden Mülkiyeliler Birliği’nin beklentisi nedir?
Fuat Şen: Bir dönüşüm olacağı herkes tarafından öngörülmeye başlandı. Memlekette tekrar bir yapılanma, yine niyet biçimi, hukukun farklı bir boyut kazanması, demokrasi kültürünün oluşturulması için daha süratli adımların atılması herkesin beklentisi. Biz de bunun içerisinde yerimizi alacağız. Mülkiyeliler Birliği idaresinde birinci yapacağımız icatlardan bir tanesi seçim güvenliği ile ilgili çalışma olacak. Her türlü takviyemizi vereceğiz ve elimizden geldiğince bize verilen misyonlarda yerimizi alacağız.
Elçin Aktoprak: Yetiştik Zira Biz grubu olarak evet genç ve dinamik bir takımımız var. Genç mezunlardan da dayanak alıyoruz lakin son seçimlerde sandık dağılımına baktığımızda gördük ki daha erken mezun olan üyelerimizden de dayanak almaya başlamışız. Bu küme olarak bizim için değerli bir gelişme. Tıpkı vakitte herkesin bir yenilenmeye duyduğu gereksinimin da kıymetli bir göstergesi bence. Bizim sloganımız ‘Çiçekleri koparabilirsiniz lakin baharın gelişini engelleyemezsiniz’di. Hakikaten herkesin bahara hakikat ümitle yürüdüğünü geçen pazar gördük. Seçimi kazanmamızın akabinde gelen tebrik telefonları aslında seçimlerde de misal bir sonuçla memnun olmayı beklediklerine dair. Mülkiyeliler’de 2018’den bu yana tıpkı grupla baharı yeşertiyoruz, herkesin tıpkı umudu 14 Mayıs’a taşımak istediğini görüyoruz.
‘NEFES OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Yeni periyotta Mülkiyelilere ve Türkiye toplumuna vaadiniz nedir?
Fuat Şen: Biz seçimde daima projelerimizi üstten üstten söylemeye gerek duymadık. Gerçekçi olmak gerekiyor, kaynaklar hudutlu. Öğrenciler üzerinden bilhassa yürümeyi düşünüyoruz. Okulda genel atmosferden ötürü öğrencilerin çok rahat olmadığını, etkinliklerini rahat yapamadıklarını biliyoruz. 2018’den beri Mülkiyeliler Birliği kapısını açtı, yeniden açacak. Bilhassa ekonomik krizin büyük tesirleri olduğu için öğrencilerimize daha fazla kaynak ayırmaya çalışacağız. 2018’den beri tüm yokluklara karşın tüm mezunlar ellerinden gelen katkıyı sunarak öğrencilerimize küçük de olsa katkıda bulunmak istemişlerdi ve yapmışlardı. Bunu daha da genişletmek istiyoruz. Bizim için bir ömür biçimidir, söyleyeceğimiz kelamları söylemeye devam edeceğiz.
Elçin Aktoprak: Hem Mülkiyeliler Birliği olarak kelamımızı söylemeye devam edeceğiz hem de Ankara’da Mülkiyeliler Birliği herkesin kelam söylemesine açık olan bir yer. Tek bir kriterimiz var; ayrımcılığa, ırkçılığa, nefret telaffuzuna yer vermeyen herkese, her açıklamaya kapımız açık. Nefes olmaya devam edeceğiz.
